Zaten kitap okurken zamanın nasıl geçtiğini hiç anlayamam.Kitap okumaya başladığımda kafamda binlercee düşünce varsa,kitap okurken hepsi bir yere kaybolur gider,endişeler hafifler,çok rahatlarım.
Filmi çok sevdiğimden söz etmiştim.Filmden çıkınca kitapları okuyacağım demiştim.Okuduğum diğer muhteşem kitaplara rağmen hepsini bir kenara bıraktım.Televizyonu kapıyorum,bilgisayarımı hiç açmıyorum.Veee hikayeye dalıyorum.
Neden sevdim bu hikayeyi diye düşündüm.Film süper değildi belki kimilerine göre vasat.Ama karakterlerin ne denli iyi seçildiğini kitapları okumaya başlayınca daha iyi anladım.Filmi seyrederken iki baş karakterin uyumu ve seçimi konusunda başarılı olduklarını düşünmüştüm.
17 yaş hikayesi gibi belki.Ama neden sever özellikle benim yaşımdaki kadınlar bu hikayeyi?Neden?Bütün mükemmelliği ile bir erkek karakter var.Kusursuz güzel bir varlık.Korumacı,centilmen ve çok seven bir erkek.Belki de tek kusuru vampir olması.O kusurda sahip olduğu insanüstü güçlerle kusurdan çok süper bir özellik olarak karakterine yansıyor.O kadar mükemmelki insan yanı başındakinden bile nefret edecek gibi oluyor:)))(Şaka tabi canımcım)İşte gerçek olamayacak kadar hayali.
Vampir öykülerini çocukluğumdan beri severim.Filmler,diziler oldukça dikkatimi çeker.Küçük bir kız çocuğu iken gerçek olabilir mi diye çok düşündüğüm olmuştur.Tarihte vampir öyküleri ile ilgili efsane çok.Okuduklarımdan çok etkilenmiştim o yıllarda.Vampirlerin de ciddi ciddi olabileceğine inanmıştım o dönem.(Hoş ben büyü yapmasam da acaba bir cadı mıyım diye düşünmüştüm bir zamanlar.Tuhaf olan benim biliyorum.Bu kadar tuhaf olunca fantastik hikayeler de her zaman ilgimi çekti.)
Belki de 17 yaş zamanlarımda beni saracak bu denli hikayeler okuyamadım.Bizim zamanımızda yoktu diyeyim tam olsun :))Sanki çok yaşlıymışım gibi oldu.Yok ben çok gencim:))O zamanlarda çok kitap okuyan biri olarak o yaşıma denk gelse mutlaka alır okurdum biliyorum bu kitapları.Ama Edwardı bu kadar anlar ve sever miydim bilmiyorum.Sanmıyorum evet sever heryerlere posterlerini asardım biliyorum.Hayran hayran televizyon ekranına bakardım sürekli onu da biliyorum.Hayaller kurardım ki bunda üstüme yoktu o zamanlarda da,ama anlayamazdım bu kadar üstün bir erkekten söz edildiğini.Evet yine süper bir erkek derdim.Ama o zaman daha yıllar üzerimde etkisini göstermemiş,iyi ile kötüyü fazla ayıramadığım zamanlar olduğu için bu erkeğin bu denli hayali olacağını düşünemezdim.
Bunu daha öncede itiraf etmiştim.Filmi izlemeden önce bu soluk benizli çocuğu her gördüğümde aman bunun neresini beğeniyorlar dedim.Evet dedim her dergileri karıştırdığımda her televizyonda gördüğümde dedim.Şimdi o dediklerimi yuttum farkındayım.Soluk benizli insan bir anda Yunan tanrılarına dönüştü onu da biliyorum.Filmin dışında bir yerlerde gerçek hayattan fotoğraflarını görünce de çok beğenmiyorum.Evet hikaye ile güzelleşen bir karakter bu.Üstünden Edwardı al,geriye kalanlar beni cezbetmez.Hikaye dışında sevimli bir çocuk,kabul ama bazı zamanlarda fazla baygın bakışlı gibi gerçek hayat fotoğraflarına bakıca..Filmin içinde güzel ve etkileyici.Dolayısıyla kitapları okurken canlanan Edward karakteri farklı bir kalıba giremiyor.Zaten tasvir edilen erkek için bir görüntü yaratmak (Robert Pattinson dışında) oldukça zor.Süper yakışıklı bir erkekten söz ediliyor.
Bellaya gelince o da çok doğru bir seçim vampir olmadan soluk benizli bir kız,çekingen tavırlar ve Edward ile güzel bir ikili oluşturmuşlar.Evet kimyaları tutmuş.
Aslında filmde aşklarının anlatımı eksik kalmış.Kitapta aralarındaki tutku çok daha iyi anlatılmış.Filmde eksik kalan çok fazla şey var aslında.Kitabı okuyunca hikaye daha iyi oturuyor.
Yeni ayda umarım fantastik öğelere daha çok ağırlık verirler.Yoksa Bellanın yaşadığı depresyon yansıtılırsa bir hayli sıkıcı olur.Kitabın sonunda İtalyada geçen aksiyon sahneleri aktarılmışsa çok daha sürükleyici bir film olur.Artık bekleyeceğiz kasım ayında göreceğiz umuyorum.Jacobun aşkı sönük kaldı gerçekten ne kadar çok sevse de değer verse de çok gerçek dışı kaldı.Sanki Edward daha gerçekmiş gibi.
Sanki gerçekten Yeni Ayı okurken Bellayı bırakıp gitmiş gibi çok üzüldüm.Yaşadığı ayrılık acısını kitapta bence en iyi özetleyen şey Kasım-Aralık-Ocak yazıp tek tek sayfaları boş bırakması olmuş yazarın.Daha anlatılacak bir şey bırakmamış o boşluk.Kendimden biliyorum günlük tuttuğum zamanlarda yapardım ben de sadece ay ya da gün adı olurdu.Geride anlattığım hiç bir şey olmazdı.
Şimdi Tutulmayı okumaya başladım.Dün gözlerim artık kendi kendini bıraktı okurken uykuya daldım.Sanki kavuşamayınca daha tutkulu olan her aşk gibi onlarında bir aradayken kavuşmaları ile tutkunun ateşi sönmüş gibi geldi.
Neyse şimdi Tutulma zamanı...
Hayallere dalmak gerçeklerden kolay.O yüzden hayal kurmak güzel.
2 yorum:
Canım arkadaşım kitapla ilgili çoğu düşüncene katılıyorum.
Çeviri özellikle de ..Bazen bende sıkıldım merak ettiğim kavuşma olacak mı diye Kavuşma oldu ama sanki büyü mü gitti yada biz nekadar arabesk yaşayan insanlar olduk hiç mi mutlu olamıyoruz İlla kendimize mi herşeyi istiyoruz diyede düşündüm.Ama kitap aşkı iyi anlatmış mükemmel erkeği de Bazen arkadaşlarla konuşuyoruz yazar bakmış mükemmel oldu yok öle biri en iyisi vampir yapayımda kimse hayal kırıklığına uğramasın!Durup durup söylüyoruz çünkü çok ilgimizi çekti bu seri haklısın fantastik ögeler var zaten ama ruh eşleri de var herzamana hayal kurduğumuz ama inanmadığımız ruh eşleri. Herkesin ruh eşini bulması dileğiyle
Evet bu kadar mükemmel bir erkeğin olmayacağını yazar da çok iyi anlamış,en iyisi bir kusur vereyim demiş,o kusur da avantajlara dönüşüyor çoğu zaman.100 küsür yaşında bir erkekte herşeyi görmüş geçirmiş oluyor böylece;))100 küsür olup,20lik görünmekte ayrı bir konu.
Umrarım şekertom başta sen ve diğer bekleyenler ruh eşine kavuşur..
Yorum Gönder