31 Aralık 2010 Cuma

geçen yılbaşı demiştim olacakları:)



Burada da demiştim.Okuyun mutlaka
Biliyordum olacakları,sükunetle bekliyordum,hissetmiştim.
Milat olacak demiştim.
Hani anne oldum hayatım değişti diyerek klişe işte diyenlere yine inat sesim.
Evet benim miladım oldu,oğlumun doğumu.2010 u çok sevdim.
Şimdi biliyorum 2011i daha da çok seveceğim.Bize güzel sürprizleri var.
3le başlayan yaş bana hayatı daha çok sevdirdi.

Ama en güzeli minik oğlum.

Sevdiklerim yanımda ya en zengini de benim,en şanslısı da.
Hep diyorum Allah huzurumuzu bozmasın.

Güzel bir yıl olsun hepimiz için...Kelebekler hep ellerinizde olsun.

Görsel

30 Aralık 2010 Perşembe

nar taneleri


Yorgun beden,uykulu gözler.
Evde hiç bir işe elimi süremezken.
Demiştim ya onlar süper anne,süper baba.
Annem evde yemekleri yaparken,babam Demirle.
Annem yat kızım diyor yat dinlen.
15 dakikada olsa sana iyi gelir,biz idare ederiz.
Kalkıyorum sanki saatlerce uyumuş gibi.
Evi sarmış yemek kokusu.Ütüler bitmiş.Demir acıkmış artık sarılıp,öpüyorum.

Annemle babam aşurenin üstündeki nar taneleri gibi.Yerken içini ferahlatan,nar tanelerine geldin mi bütün o tatları bastıran,ferah ferah..Ve bereketi getiren.
Nar taneleri gibi eşsiz,cennetten gelen..

Babam geçen gün ayıklamış bir koca narı ben yiyemedim diye de çantama koymuşlar gelirken.Kaşık kaşık yerken dedim ki nar gibiler,öyle işte...

görsel

23 Aralık 2010 Perşembe

Kim ellerini her gördüğünde çok sevinir?

Demir gibi bebekler tabi:)
Artık ellerini keşfetmeye başladı ve baktıkça aaauuu gibi sesler çıkarmaya başladı minik oğlum.
Günden güne bir insanın gelişimi gözlerimizin önünde.Hepsi sırası ile oluyor ve şaşıyorsun.Ne yollardan geçmişiz.

Allahım nasıl yaratmış bu kalem gibi elleri.Baktıkça şaşırıyorum.Tırnak yapımız bile aynı.İnsan inanmasın da ne yapsın bir çok şeye?

21 Aralık 2010 Salı

Çok eski bir yılbaşı hikayesidir bu


Bu sabah bir anda eski yılbaşı günlerimize gidiverdim.Biz de her zaman yılbaşı günü özeldi.Annem bu konuda ayrı bir özen gösterirdi.Güzel sofralar hazırlardı.Aile içerisinde ya da aile dostlarımızı davet ederdi.Büyük olmasa da küçük hediyelerle çevresindekileri mutlu ederdi.Hani bir bayram gibi kutlamak değil yeni bir yıl geliyor kızım sevinmeliyiz derdi.Ben de hep coşku ile dolardım.Büyüdükçe arkadaşlarımızla program yapmamıza izin verilmeye başlandı.Böyle bir yılbaşında öz ablam (şurada yazdığım) gibi sevdiğim ablam ve arkadaşlarının programına dahil oldum.Özenle hazırlandım o gün.Harika bir kazak almıştı annem altına da mini bir etek dikti anvelop.Kıyafetime uyan bir kolye taktım.Uygun botlarla da kıyafeti tamamlamıştım.Saçlarıma da fön çektirdim.Bütün özen yılbaşı heyecanından değildi elbette.'O' gelecekti o gün.Bir yerlerden öyle duymuştum.Emin olamıyordum.Çünkü Ona soramadım bir türlü.Gece başlamadan gözüm kapıda kaldı.Ne masa,ne yemekler,ne kalabalık,ne müzik umrumda değildi.Umrumdaymış gibi yapıyordum o akşam.Sonra bir kız ile geldi.Bir an üzüldüm.O kadar bekleyiş,arkasından hayal kırıklığı.Sonra baktım ki ablasıymış,rahatladım.Masaları bizden çook uzaktaydı.Ama yine de arada sırada görecektim ya.Arada bakışıp gülüştük.Nasıl mutluydum.Saatler 12yi gösterince dans pistindeydik ve Berkanttan Bir Şarkısın Sen çalmaya başladı.Bir an göz göze geldik,gülümsedik.Mutlu Yıllar dedik.Hepsi bu.Bu bana uzun zaman yetmişti.O benim okul yolumdu.Her sabah evden çıkar evlerinin önünden geçerken acaba denk gelecek miyiz bu sabah derdim.Yıllar sonra ne öğrendim biliyor musunuz?Her sabah camdan bakardım,senin evinin yönüne,geliyorsan,aşağıya inerdim fırlayarak,sana denk getirmeye çalışırdım evden çıkışımı dedi.Herkes içinde sen çok,çok başkaydın dedi.Ben de çok geç kaldın bunları söylemek için dedim.O zamanki genç,pır pır kalbim bunları duysa bayram ederdi.İsterdim ki bir gün yıllar sonra bir yerlerde göreyim Onu.Gördüm nasıl mı?Hem de televizyonda.Üniversitedeydim,tatil için eve geldim.BBG yarışması ekranda dönerken bir anda tanıdık bir yüzle karşı karşıya kaldım.İnanamadım.Tatilden okula dönünce izlemeye devam ettim.Bir gün sevgilimle dolaşıyorduk kalabalık caddede.Sen bana eski kız arkadaşlarından söz ettin önceden.Hatta tanıştırdıkların bile oldu.Benim öyle bir şansım yok dedim.Öyle ya sevgilinin şehrindeyiz.Ekranlarda görebilirsin deyince şok geçirdi bizimki.Bir de favorisiydi.İzlerken çok düzgün bu çocuk,tuttum bu çocuğu diyordu:))
Neyse nereden nereye geldim.
Hala da öyle o gün içim kıpır kıpır olur yılbaşı günleri.Özel bir program yapmak isterim.Özel bir program derken illa dışarıda olmak gerekmez,evde dostlarla,özenli bir sofrada eğlenmek beni çok mutlu eder.Bu yılbaşı davet veremiyorum.Annemlerde olacağız büyük ihtimal.
En özel yılbaşılarımızdan biri olacak.
Çekirdek ailemizin ilk yılbaşısı olacak.

görsel kaynak için buradan lütfen

16 Aralık 2010 Perşembe

uzun bir aradan sonra mim

Kuzucuğum beni mimlemiş,ne zamandır mim cevaplamıyordum.Sorular zor aslında.Bir başlayalım bakalım;

en sevdiğiniz kelime: 
Aslında cümle 'iyi ki varsın'

en sevmediğiniz kelime: 
küfür içerikli kelimelerin bir çoğu

ne sizi heyecanlandırır: 
saya saya günleri,zamanı doldurduğum bir olaya ya da ana yaklaşmak 

heyecanınızı ne söndürür: 
Heyecanla beklerken kendi irademin dışında gelişen olaylar ya da bunu bölen gereksiz insanlar

en sevdiğiniz ses: 
artık Demirin gülme sesi.

en sevmediğiniz ses: 
evde sakin sakin otururken dışarıdan gelen araba alarm sesi  

hangi mesleği yapmak istersiniz: 
çocukken dublaj sanatçısı olmak isterdim.hala da isterim,sesimin güzel olmasından değil ama zor ama heyecanlı gelir bu iş

hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz: 
 burnumu oynatıp her işi halledebilmek isterdim

kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz: 
yok,yok böyle iyiyim Yıldız olarak:)

nerede yaşamak isterdiniz: 
bitmeyecek hayalim var deniz kenarında kumsalın hemen yanı başında bembeyaz bir evde yaşamak isterdim.

en önemli kusurunuz: 
bazen soğukkanlı olmam bazı durumlarda ters tepiyor,işte o zaman olmuyor,olamıyor,anlatamıyorum kendimi

size en fazla zevk veren kötü huyunuz: 
söylenme huyum vardır benim,söylenirken hem rahatlarım,hem de eğlenirim kendi kendime

kahramanınız kim: 
ne kadar senin gibi olmam,senin gibi yapmam desem de aslında hepsi ,onun kadar fedakar ,insanlara o kadar iyi olamayacağım için 'annem'

en çok kullandığınız kötü kelime: 
.ok

su anki ruh haliniz: 
acele etmeliyim Demir şimdi uyanacak:)

hayat felsefenizi hangi slogan özetler: 
'ŞÜKRET Kİ ÇOK ŞANSLISIN,DEĞERİNİ BİL'

mutluluk rüyanız nedir: 
Herkes sağlıklı,herkes yanımda,yeter..

sizce mutsuzluğun tanımı nedir: 
iç sesin kendini yiyip bitirip her şeyi gereksiz irdelemesi

nasıl ölmek isterdiniz: 
kimseye sıkıntı vermeden ve yalnız kalmadan

öldügünüz zaman cennete giderseniz Allah'ın size ne söylemesini isterdiniz: 
gitmem yeterli..

Mimi kime paslasam bilemedim,sanırım bir çoğunuz cevapladı.Cevaplamayan varsa alsın,mimlensin.Bana da haber versin:)

15 Aralık 2010 Çarşamba

Haaa haaa artık agulara da başladık


Gecenin bir vakti uyutmaya çalıştığınız minik adamın minik suratının dalga geçer gibi size bakıp gülmesi o saatte ilaç gibi gelirmiş.
Bu minik adam benle dalga geçmeye başladı artık.
Sonra aguuuuuulara başladı ki en çok keyiflendiğim anları.Demirin de en keyifli anları zaten o anlar.Sabah uyku gözlerinden akan anne babaya teşekkürü böyle yapıyor işte Demir.
Dün 2.ay aşılarını da oldu.3 koca aşı açıkçası beni korkuttu.İki bacaktan bir koldan.Hafif ateş yaptı ama ateş düşürücü vermedim.Biraz huysuzluk da yaptı,şükürler olsun ki iyi şimdi.
Ona yine aşı yaparken hemşireler beni odadan çıkardı ama ben yine sesini duydum.Allahtan çok ağlamadı da benim de bu sefer yüreğim sıkışmadı.


resim**

13 Aralık 2010 Pazartesi

Bazılarınız var ki öyle değerlisiniz içimde..



Bir yılı aşkındır buradayım.Siz de oradasınız,iyi ki oradasınız.Ve iyi ki yollarımız kesişti.İçinizden birileri var ki binlerce kere şükürler olsun.
Kimse alınmasın kırılmasın.Bazılarınız var ki öyle değerlisiniz içimde.
İlk kuzucuğumu okumaya başladım aslında.Karakız  sayesinde tanıştım diğerleri ile de.O öyle biridir ki haber alamadıysa arar kilometrelerce öteden.Postadan inatla gelmeyen kartları tekrar tekrar gönderir.İster ki mutlu olsun karşısındaki,çok naiftir.Hani uzun zamandır tanırsın sanki onu okuyunca.O uzaklardaki gururumdur.Büyük işler başarır.
Bir de Bibet vardı.Kimdir kimdir dedim o zamanlar.Bibetin annesini gördüm,okudum,tanıdım.Önceden demedim ben ona ama şimdi diyorum buradan.Bilgelik ağacımdır o benim.Altına girdin mi gölgesinde soluklanırsın.Dallarıyla sarar seni.
Sonra bir Damlo vardır.Kendi dediği gibi ilk okuyuşta el kadar bir kız gibi gelir insana.Çocuk gibi sanki kendi dünyasında.Kendi dünyasında sadece kendi var gibi gelir okuyunca ilk zamanlar.Ama tanıyınca da anlarsın.Başkaları mutlu olsun diye didinir durur o.Es geçmez hiç bir şeyi.Bana necilerden değildir o.Toplu iğnenin başı kadar bile olsan önemliysen o bilir kıymetini.
Bir de şeker pembem vardır ki.Öyle kibar,öyle içten,öyle hamarattır ki.En sevdiği renk gibi içine alır insanı.Ağzınızda şeker gibi tat bırakır.
Yazın annesi Denizciğim vardır bir de.Tanımaktan öylesine keyif aldığım.Annelik ile ilgili yazılarını okuyup bir bir beynime yazdığım.Çünkü öyle güzel annedir ki o olduğu gibi abartısız.Çok da iyi arkadaştır.Sibelim boşuna sevmez onu.
Bir de bizim komşu kızı var ki adı Seda.Olduğu gibi yazan,yaşayan biridir o.Yalanı olmadan,içinden geldiği gibi.Sesini duyunca sanki kırk yıldır tanıyorsun gibi.Senden biri,içimizden biri.Gerçek biri.Iskalanan mutluluğu en çok hak edenlerdendir.
İlk zamanlardan sıcaklığınızı hissettim.Hamileliğimde aradınız,sordunuz,destek oldunuz.Doğumumda yanımda oldunuz.Sonrasında da aynı şekilde hep varlığınızı hissettirdiniz.Bize özel hediyeler gönderdiniz.Öyle mutlu ettiniz,öyle sevindirdiniz ki.Varlığınız bile yeter.
Diyorum ya iyi ki varsınız.
Bu kelebek iyi ki sizin gibi çiçeklere kondu..

12 Aralık 2010 Pazar

Demir bugün 2 aylık oldu


Bu patilerin sahibi bugün 2 aylık oldu.
Hani zombi gibi gezsem de,yorgunluk onun yüzünü görünce geçiyor.
Hani hep evde de otursam onunla zaman su gibi akıp gidiyor.
Uyku problemi olsa da bu bizi çok ama çok zorlasa da bir gülüşü ile eriyorum.

Çok değişti hayat,çok.
Ama ne de güzel değişti!

8 Aralık 2010 Çarşamba

2010 iç muhasebe

Burada 2009 da yapılanı var.Günlerdir aklımda düşünceler geçiyordu.2009 da yaptığım gibi aslında her sene sonunda yaptığım genel yıl sonu değerlendirmemi düşünüyordum.Bir yıl biterken kendime hep sorarım.Söyle bakalım Yıldız bu sene nasıl geçti?
  • Eleştirdiğim şeyleri gün gelip kendimde yapabiliyormuşum.O yüzden artık durrrr diyorum bir çok yerde kendime.
  • Başkalarına çok kolay akıl verdiğimi kendime gelince en basit şeyleri bile düşünemediğimi fark ettim.O yüzden biraz kendine kafa yor diyorum.
  • Uzak sandıklarımın sadece mesafeden ibaret olduğunu ama hep yanımda olduklarını,yakın sandıklarımın ise uzağımda olduklarını gördüm.
  • Bir sene önce benim için önemli olan şeylerin artık hiçbir öneminin kalmadığını hatta aklıma bile gelmediğini fark ettim.O yüzden boşuna kendimi aylarca strese sokmuşum dedim.Kestirip atmak en iyisiymiş.
  • Hayatımın 180 derece değişebileceğini gördüm.Annelik bir kadının yaşaması gereken,kendini anlamasını,tanımasını,kendi içinde sürekli sorular sormasını,olgunlaşmasını,kadın olduğunu anlamasını sağlayan bir olguymuş.İşte bunlar her şeyi değiştirirmiş.
  • Adım adım yaşananlar seni bugünlere getirirmiş.Ben biliyordum aslında hayatımın en son,en büyük aşkının geleceğini...Burada bir yerlerde de demişim.Güzel günlerin geleceğini bilmişim...


7 Aralık 2010 Salı

Yok,yok ben oğlumu ağlatarak uyutmak derdinde değilim


Uyku problemimiz var.Dün öğle saatlerinde başlayan uykusuzluğumuz gece 1'e kadar sürmüş olabilir.Ben yatağına yatır bırak ağlasın,ağlayarak uyusun uygulamasını asla yapamam.Bir önceki postumda sanki yapacakmışım gibi algılanmış olabilir.Ben onun ağlamasına asla dayanamam.
Varsın kucağımda uyusun.Büyüdükçe zorlaşabilir.kucakta uyutmak belki.Ama varsın uyusun,öyle uyusun.Emerek uyusun.Ağlatmaya karşıyım zaten.
Dün dakikalarca kucağımda kıpırdatmadan durmuştum olabilirim yeter ki o uyusun diye.
Belli bir düzende olmasını isterken uykusunu iyi alsın istiyorum.Uyusun da büyüsün diye boşuna dememişler.Uyusunda güzel rüyalar görsün bebeğim.
Benim derdim bu.
Evet yorucu,ama bir şekilde güç buluyor insan.Bir yerde tükenirken enerjisi geri geliyor.
Araştırırken bu yazı gerçekten bana güç verdi.İçimdekileri de anlamamı sağladı.
Tıklamak isteyenler buraya

6 Aralık 2010 Pazartesi

Uyku problemimiz

Anne olunca kafanda binlerce düşünce ile seni yer bitirirmiş.Şimdi bizim ufaklık uyuyamadıkça kendimi sorgular oldum.Kucakta sallayarak uyuyor ya da emerken.
Tracy Hogg falan yalan oldu.Ne ritüelimiz kaldı ne bir şey.Sürekli emzir diyen doktorlardan sonra sık sık emzirmeye başladım.Emzirirken uyumaya başladı,emzirirken uyumasa da kucakta uyumak istiyor.Uyku zamanı geçince saatlerce uyuyamıyor.Kesik kesik uyuyor emerken ya da 15 dakika falan uyuyor uyku eşiğini geçince.
Çözüm bulamadım.Ağlasın gece almayın diyorlar.Nasıl yapacağım bilemiyorum.
3 aylık olunca düzelir diyorlar.İnternette 6 aylık,9 aylık bebekleri olanlarda bile böyle sorunlar var.Bu şekilde devam etmeden düzene girmesini istiyorum.Gece uykuları çok önemli.
Bir de dönenceler konusunda düşünceleriniz neler?

4 Aralık 2010 Cumartesi

Ben şom ağızlıyımdır söylemişmiydim?


Malum evde minik tatlı oğlumla ilgilenirken 40 dakikalık diziler 2 film birdenler artık hayal.Ama 20 dakikalık komedi dizilerini takip ediyordum.Comedy Maxteki dizileri ve internetten bakabilirsem How i met your motherı izliyordum.
Kendi kendime yeni bölümü izleyeyim.İyi ki var şu dizi ne güzel gülüyorum derken,dizinin kaldırılacağını öğrendim.Evet son sezon süper komik değil.Ama dizi hala canımdır ciğerimdir.
5 .Sezonun 18. bölümünü de tek geçerim.

Bu durumda şom ağızlı olmasam da şom düşünceli mi olmuş oluyorum bilemiyorum.

3 Aralık 2010 Cuma

Ne güzel güldün bana..

Bugünü tarihe yazmak istedim.
Nasıl güldün bana içim eridi.
Hani hep kısa kısa gülüyordun.Hatta 15 günlükken bile bana güldüğünde herkes şaşırdı.Ama az önce uzun uzun sesli bir şekilde güldün.Son 1 hafta 10 gündür seninle konuşanlara gülüyordun zaten.
Az önce mutfakta pudingi karıştırırken geldiniz baba-oğul.Anne neler yapıyor bak dediğinde,hoşgeldin canım dedim güldüm sana.Ardından sen güldün,içim eridi.

Bu zamana kadar duyup da anlamadığım ama artık anladığım gerçekler


Sen totonun üzerine oturunca, ya da uzanınca sanki sensör varmış gibi uyanıyormuş.
Anneler ya çok sıcak ya çok soğuk yerler derdi annem,doğruymuş.
Uyumuyor ,çok bitkinim dediğimde birileri geldiğinde horul horul uyurmuş.Yani çocuklar anneleri yalancı çıkarırmış.
Annem anne olunca anlarsın dediğinde hakikaten hiçbir şey anlamıyormuşum.Şimdi onu anladım.
Ama en önemlisi annemi anlamakla kalmayıp annemi daha çok sevdiğimi fark ettim artık.
Yahu neler çekmiş bu anneler bizleri büyütürken.

Daha neler anlayacağım değil mi?