27 Kasım 2009 Cuma

Herkese iyi bayramlar


İki ara bir dere,ben pc peşinde,herkes bayram peşinde,ben iki satır yazma derdinde...

Çocukluğumun geçtiği yerdeyim..Ayrıntıları yazacağım dönünce..

Böyle olmuyor..Çat kapı misafir telaşları..Ayy üstümü de değişemedim ben cicilerimi de giyemedim...Telefon açmam gerek uzaktayım...


Herkese iyi bayramlar diliyorum..Mutlu mutlu ,güzel güzel ,güneşli, bol ziyaretli, bol yemekli, bol gülmeli bir bayram sizin olsun...

Bu kır çiçekleri de ben de size olsun...

***resim

25 Kasım 2009 Çarşamba

Kasım geçmeden..November rain..

Çok uzun, çok eski bir hikayesi var bu şarkının..

Her daim dinlediğimde bana hep anlatacağı başka bir şey oluyor bu şarkının..

Do you need some time...on your own
Do you need some time...all alone
Everybody needs some time...on their own
Don`t you know you need some time...all alone


I know it`s hard to keep an open heart
When even friends seem out to harm you
But if you could heal a broken heart
Wouldn`t time be out to charm you



24 Kasım 2009 Salı

Öğretmenler Günü Kutlu Olsun

Üzerimde hakkı olan, olmayan tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun...

Dünyadaki en zor işlerden birini yapıyorlar.Saygım sonsuz,tabi işini hakkı ile yapanlara..

Gününüz kutlu olsun,ne güzel bir gurur taşıyorsunuzdur içinizde,bir çoğumuzun hayatına etkiniz var.

Aşk var-Bülent Ortaçgil


Bu şarkı salı sabahının mutluluk reçetesi olsun dedim.Ne zamandır mutluluk reçetesi önerilerim olmadı.Farkındayım kendim bir çeşit polyannaya dönüştüm kimileri için.Biraz evde otur bak sıkılıp iş iş diyeceksin diyenler de olabilir.Haklıdır da...O zamanlar sıkılmaya da razıyım,hazırlıklıyım yani..Bir insan ne kadar hazırlıklı olursa o kadar hazırlıklıyım...

Ama şimdi bırakın da kuru fasulyeden ve dolap silmekten mutluluk duyayım..

Anlatacakları var hayatımın bana..Bazen bir nehirle birlikte sürükleniriz..Gideriz bir yerlere..Şimdi benim o nehri dışarıda durup izleme vaktim Sevgili Günlük...

****Şarkı için buraya

23 Kasım 2009 Pazartesi

Mis gibiyiz miss miss ;)


Parfüm seçmeye çalışıyordum nicedir.Geçen gün sevgilimle yine sürdük denedik denedik,yok olmadı bu olabilir diye diye seçenekleri 3'e indirdik.Elimde denediklerimi bize yardımcı olan bayana koklattığımda Covet bu dedi.Geçen gün Özgenin bu postunda görmüş Coveti beğendiğimi ama kendimde denemediğimi söylemiştim yorumlarda da.SJP parfümlerinde de kampanya varmış.100 ml alana 30 ml istediğiniz bir SJP bedavaydı.(Canııım Kutucum gibi oldum şimdi)
Ve aşağıdaki parfüm de hediye geldi.
Bunu da önceden denemiştim,aklımdaydı hep.SJP kendinde en çok yakışan kokuyu seçermiş ve ismini öyle verirmiş.

Sevgilim de kendisini bu kokuyu seçti,ben de en çok bunu sevmiştim.O arada kendi kokuma odaklandığım için fazla karışamadım.Ama güzel bir seçim kendim bile sıkmak isterim dedim,o derece güzel.

İnsan kuru fasulye yaptı diye mutlu olur mu?

Dün kuru fasulye pişirdim diye mutlu oldum.Ne var şimdi demeyin bunda.Alt tarafı kuru fasulye.Çalışanlar bilir eve gelince pratik yemekler seçer insan.Yapabilirse 1 gün önceden yapar yemeğini.Ya da dışarıda yer.Bizim gibi annesi yakın olanlar annesine de koşar gider iş sonrası.

Çok uzun zaman olmuştu.Kış geldi artık ev modundayım haydi dedim yemek zamanı.Bundan bile inanılmaz mutluluk duydum.

Sonra aklıma şu postum geldi.1 hafta kadar önce yazmışım sonrasında uygulamaya geçmişim.İçimde bir yerlerde biliyormuşum.Anı yaşamak gerek diyordum.Şimdi kuru fasulye ile bile mutluyum.

22 Kasım 2009 Pazar

New Moon sonrası


Yazsam mı yazmasam mı çok düşündüm,cuma gecesi filme gittik biliyorsunuz.

Siz de izleyin ondan sonra daha fazla yazarım belki ama ben tam bir hayal kırıklığı içindeyim.

Bu zaten teenage filmi idi ne bekliyordun ki diyebilirsiniz ama kitapta yer alan öykü aşk güzeldi gerçekten..

Bu öykü 2.filmde çok daha güzel film haline gelir,çok daha güzel olur diye düşündüm.Ama..

Merak edenler izlesin yine de..

20 Kasım 2009 Cuma

Düşündüğümüzün dışında şeyler yaşıyoruz...

Planladığının,düşündüğünün dışında olaylar yaşayan biri varsa en büyük örneklerinden biri benim.Bir sene sonra şöyle olmuş olacak,böyle olmuş olacak diye düşündüm durdum.İstemekten söz etmiyorum.Düşünmek tamamen öyle olacağını bilmek.

En basit örneği 3-4 gün önce işten çıkıp spora giderken şimdi kışın şuradan  gitmek ,buradan gitmek  ne zor olacak diye basit bir düşünce geçti aklımdan.Şimdi o yolu o köprüyü bir daha kullanmayacağım spora giderken.Bu en basit örnek.

Gereksiz şeyleri düşünmenin anlamı yok.Bunu da anlamam gerekirmiş.

Şimdi işe girerim 1 sene sonra,yok 2 sene sonra anne olurum.Bunları düşünmüyorum.Hedeflerim yok değil tabi.Artık hayat bana DÜŞÜNME BÖYLE ŞEYLER diyor.Bunu çok iyi anladım.İşinle ilgili neler düşünüyordun neler oldu.Özelinde neler düşünüyordun neler oldu.

Diyordum ki hayatı daha iyi anlamalıyım,daha çok tadını çıkarmalıyım.

Evren sesimi duydu.Şimdi bana diyor ki ;bırak, anı yaşa,sessiz kal,kendinle kal,sevdiklerinle kal,tadını çıkar...

Ne kadar hasret kaldığın şey varsa yap...

19 Kasım 2009 Perşembe

Yeni hayat sabahı

Alışkanlıklardan kurtulmak zor.Sabah erkenden uyandım.Sevgilimi uyandırdım.Şimdi ben sensiz mi gideceğim dedi.Evet dedim güldüm geçtim.Evden beraber çıktık hep uzun zamandır.Beraber gittik.Bazı akşamlar almaya geldi beni.Şimdi bensizsin işte dedim.

Uyumaya çalıştım saat ancak 07.50

Uyu diyorum kendime saate bakmışım 08.45
Artık uyan dedim.Fazla uyursam başım ağrır benim.

Kendime domatesli,çörek otlu,İzmir teneke tulum peynirli ve portakal reçelli güzel bir kahvaltı hazırladım.Cosby ailesini izleyerek kahvaltımı yaptım.

Bugün neler yapacağımı düşündüm.Düzen takıntılı yanım evi çekip çevirmekten yana.Oturma odasındaki dolaplar, kutular uzun zamandır düzen bekliyor.Temizlik takıntılı yanım işe mutfağı temizlemekten başla diyor.Tembel tarafım hiç konuşmuyor.Uzat ayaklarını kitaplarına gömül demiyor.Onu da sırası gelince yapacağımı çok iyi biliyor.

Şu an bu kararsızlıktan bile keyif alıyorum.Ne kadar keyif alırım bilemiyorum.Ama yapacak gerçekten çok şey var.Uzun bir listem var.Ne kadar zamanım var bilmiyorum.

Hepsini sırası ile gün gün yapacağım.

En doğru zaman canım istediği zaman

Yeni bi hayat kurdum
İçine huzur koydum
Yaslandım arkama
Dünü kovdum...

En doğru zaman
Canım istediğim zaman
Anlaştığım zaman kendimle ...


Bu şarkıyı ne de çok dinliyordum.En doğru zaman diyordum hep...

Bir anda aklına eseni yapan insanların cesaretlerini de çok sevmişimdir.O cesaretin ben de olmasından dolayı  kendimi çok seviyorum şimdi...

Kendimle anlaşabilmekten öylesine mutluyum ki....

18 Kasım 2009 Çarşamba

Yeni hayat akşamı

Bilgisayar  problemimi düşündüğümden çabuk çözdüm.Klavye bir tuhaf.Ama çok şanslııyım ki hemen çözdük pc işini.

Rahatladım,iyiyim..

Yapacaklarımı düşündükçe mutluyum.

Çok dinginim,daha da dingin olacağım.

Beni mutlu eden sizlere de çok teşekkür ediyorum.İyi ki varsınız.İyi  ki yolumuz kesişti.


Kelebek bir süre evde

Sevgili Günlük-2

Vedaları sevmem ama...

Bu yerden,bu bilgisayardan,insanlardan ayrılma vaktidir.

Veda gibi değil de,başlangıç gibi olsun...

Önümde bilmediğim ama güzel olduğunu hissettiğim günlerin başlangıç günü olsun...

Herşeyin en güzeli hepimiz için olsun...



Kelebek yolun açık olsun....

17 Kasım 2009 Salı

Sevgili günlük ...

Sevgili günlük eğer sen bir günlük isen işte şimdi sana tam bir günlük gibi yazıyorum.


Dün pazartesi toplantısı ile çok gergin bir haftaya başladım.Ardından devamı geldi.Günlerdir yoğun çalışıyorum.Kafam çok yoğun.


Bugün dünkü gerginliğin çok büyük şekilde devamı geldi.Ve istifa ettim.Kalmam tekrar düşünmem istendi.Ama kararlıyım.Her zaman her şeyi düşünüp tartan ben belki bu sefer çok tartıp biçmedim.AMA HER ŞEYİN BİR ANLAMI VAR VE NEDENSİZ DEĞİL.NEDENSİZ DAVRANIŞLAR DA BANA GÖRE DEĞİL.


Kararımın değişeceğini sanmıyorum.


Her şey düzelir biliyorum.Daha da iyi olacaktır.İyi olana kadar kötü süreçlerden de geçebilirim.Ama olacakları da atlatırım.Neler neler atlattım ki.


Hiç bir şeyin sonu değil..


Belki de çok şeyin başlangıcı..


Hem nereden biliyorum ki hayatımın altının üstünden daha iyi olmayacağını.


Her şey güzel olacak...







15 Kasım 2009 Pazar

Evimize Windows pencere açmış

Son günlerde sinema postum yok farkındaysanız.Bir hafta sonu niyetlendik,Nefes filmine yer bulamadık.Bir gün gidelim dedik yanımızda yeğenim vardı.(yeğenimden söz etmedim önceden farkındayım ama Ona çok ayrı bir zaman yer vereceğim,o benim canım,bitanemdir). Etraf kalabalık benim evhamlı yanım tutuştu.Sinema salonuna girdik çok kalabalık aman grip falan yanımızda da çocuk boş verelim dedim.Sinemadan çıktık.Dün gittik yine inanılmaz kalabalık sinemada kuyruk var.Herkes 2012 filminin peşinde.İzleyen bir arkadaşım hiç beğenmediğini söyledi.Sevgilim Independence Day filimden bir farkı olduğunu sanmıyorum izlemek de istemiyorum dedi.Yasak Böle 9'u izleyelim dedi.Yok istemem dedim.Yine vazgeçtik çıktık.


Amaaaa biz son günlerde evde sinema keyfi yaşayanlardanız.İzlediğim filmler ile ilgili yazamadım bir türlü.Bir sürü film izledik.

Bu resimde denemelerimizden bir görüntü,açık renk duvarımızda değil de bunun karşısında olan koyu renk duvarımızda görüntüyü veriyoruz ve evde sinema keyfi yaşıyoruz.

Bu arada New Moona bilet aldım.İzlemek isteyen olursa bir daha da izleyebilirim.(İzlemeden 2 kere izliyorum diyorum çok iddialıyım)

Güneşli,otlu,bahçeli bir kahvaltıdan


Hani şu postumda demiştim ya çok sevdiğim bir yer var.Kahvaltılarına bayılırım diye.
Bir daha ki ziyaretimde fotoğrafını çekeceğimi söylemiştim.İşte çok sevdiğim otlu kahvaltım.Güneş nereden derseniz geçen cumartesinden.Kazaydı belaydı derken unuttum,atladım.

14 Kasım 2009 Cumartesi

Kız Kulesi'ndeki Kızılderili-Sunay Akın


Sunay Akın serüvenim İstanbul'da Bir Zürafa ile başlar.Kitapta bazı bölümleri ikişer ikişer okuduğum bile oldu.Tarihi değişik tesadüflerle öyle güzel anlatmıştır ki,tadı damağınızda kalır.Yatmadan önce okurdum ki anlattıklarını kafamda daha bir resmedeyim.

Kız Kulesi'ndeki Kızılderili kitabını epey önceden aldım,sıra gelmedi bir türlü her kitaplığı açtığımda seni okuyacağım dedim.Olmadı.Ama artık inandım ben ne kadar sevsem de bazı yazarları her kitabı okumanın bir zamanı var.
Aslında yapılmayan yapılmak üzere bekleyen çok şeyin bir zamanı var.O zaman gelince anlatacakları yaşatacakları daha önemli şeyler var.Hatta direk çok önemli bir noktanın üzerine parmak basar bazen gör sen de öğren,anla diye.

Şimdi bu kitabın zamanıymış benim için,siz de okumadıysanız bir Sunay Akın kitabı,hemen okuyun,özellikle uyumadan önce,okuyun anlattıklarını resmedin hayalinizde ve neler olmuş tarihte deyin..

Kitabın arka yüzünden:
Bir yaz akşamı Boğaz'ın ortasındaki Kız Kulesi'nin beyaz duvarlarında Kızılderililerin vahşi olarak gösterildiği bir kovboy filmi izlediğinizi düşleyin... İşte, o an, omuzunuza konan martı kulağınıza şunları söyleyecektir: "Kız Kulesi"ne de bakıyorsun, Kızılderililere de... Ama gerçeği göremiyorsun... Gel benimle."

13 Kasım 2009 Cuma

Herkese şeker gibi bir hafta sonu dilerim


Cuma günleri çok yoğun olmam ama bugün başımı kaldırmadan çalıştım.

Şimdi dinlenme vakti! Ugly Betty izleyerek dizi akşamıma başladım.


***resim


12 Kasım 2009 Perşembe

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım

Günler çok hızla geçiyor,hafta sonu bitiyor,hafta sonu geliyor,hayat hafta sonu tatillerini beklemekle geçiyor bazen..


Ama eskiye göre çok daha hızlı geçiyor hayat,anlamıyorum,ne zaman 2009 oldu ve ne zaman bu kadar çabuk tükendi.



Bir yerde okumuştum günler hep aynı olursa daha çabuk geçermiş.Oysaki kendi içimde hep farklılaştırmaya çalışıyorum.Demek ki daha çok çaba gerekiyormuş.


                         Her gün bir yerden göçmek ne iyi
                         Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.

                         Her gün bir yere konmak ne güzel,
                         Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.

                         Dünle beraber gitti cancağızım,
                         Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.

                         Ne kadar söz varsa düne ait,
                         Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.



                         Mevlana




Sabah kendi kendime melodik olarak söyledim öyle aklıma geldi sonra aradım buldum.Dinlemek isterseniz Sertabın sesinden buraya tık tık.


****resim

11 Kasım 2009 Çarşamba

Güneş enerjili Yıldız

Uyudukça uyuyasım geliyor.Spor yapmak bile çözüm değil bu yataktan dinç kalkma mevzusuna.İçimden ev işi falan yapmak gelmiyor,işe gitmek gelmiyor.Neşesiz değilim.Hatta arada yihuuuuuğğğğ diye de sürekli dolanıyorum.(Yihuuuuuğğ Geni Aile izleyenler bilirler Mürsel karakterinin harika tepkilerinden biri.)

Ben böyle güzel bir yolda yürümek istiyorum sadece sonbahar adına.Sonbahar sendromu da yaşamadım hayatımda.Güneş azıcık kendini gösterdi ruh halim iyi oldu.Şimdi yine güneş kaçtı,sonbahar ruhu geri döndü.


*****resim

10 Kasım 2009 Salı

1881-193∞





Atam;Her değerimize el uzatılan şu günde, adını sokaklardan, heykelini okullardan, o şanlı hayatını kitaplardan çıkarmaya çalışabilirler. Ancak unutulmamalıdır ki, hiçkimsenin gücü, varlığını, fikirlerini, ve göstediğin Modern Türkiye Cumhuriyeti çizgisini, Türk Milleti'nin kalbinden ve ruhundan çıkarmaya yetmeyecektir. Rahat uyu Atam, İZİNDEYİZ!

9 Kasım 2009 Pazartesi

Sen ne zaman Bestseller kitaplar peşinde koşmaya başladın Yıldızcım


Son bir kaç yıldır kendimi anlayamamış şekilde bestseller kitapları alıyorum ve okuyorum.Eskiden tamamen kendi beğenilerimle alır okurdum.Ya da eş dost tavsiyesi ile.Ama artık raflarda görüyorum ne olduğunu anlamadan  hemen alıyorum.Popüler kültür artık kitaplarda da popüler kültür.Gerçi okuduklarımda çeşitlilik olması açısından zararı yok.

Bu kitap için de aynı şekilde oldu.Ben neden ilk basımda duymadım diye hayıflandım.Alıp okumaya başlayınca da neden bestseller, Martı ile Küçük Prens ile ne ilgisi var dedim kendime.Kitap bitmek üzere.Çok kötü demem.Ortalama bir kitap.

Kitap ile ilgili az önce de Hürriyet gazetesinde çok enteresan bir yazı okudum.Okumak isteyenler buradan bakabilir.

8 Kasım 2009 Pazar

Bu şarkı sadece uzaklardaki bir kuş için



Şarkı sadece senin için dinle canım,umarım seversin..


Diğerleri de dinlesin isterse

Büyük bir ev kazasının ardından çok şükür iyiyim

Hani derler ya verilmiş sadakam varmış diye bugün bunu 50 kere söyledim ve düşündüm neredeyse.Allahın çok sevdiği kuluymuşum.

Sabah dekorasyon çalışmaları için annemler gelecekti.Ben de ağabeyim ve ailesi de gelsin istedim ki hep birlikte güzel bir pazar kahvaltısı yapalım.Sabah erkenden uyandım,süsledim püsledim masamı hazırladım kahvaltılıklarımı.Annemler geldi hep beraber, 5 dk geçmedi duvardaki dolabım üstüme yıkıldı.Mutfağımda 3 bölmeli duvara monte bir dolabım var.Yukarıdaki 2 bölme bir asansör kapağa sahip.O asansör kapağı açmamla yıkılması bir oldu.Neden derseniz duvara doğru düzgün monte edilmemiş yapılırken.İçindeki tüm sürahilerim rondom termosum üstüme geldi her yer cam kırığı parçalanmış şey doldu.Kapağı açtım ve o ses o anki durumu size anlatamam. Dudağımın üstüne bir şey çarptı kızardı.Bir de hangi esnada oldu bilmiyorum belimin kenarı yara olmuş, derim kalkmış,kanamış.Her şey kırıldı.Anneannemden hatıra sürahim de kırıldı,annemin yıllardır sakladığı termosu bendeydi o da kırıldı.Kırılanlar bir şey değil de ya başka şey olsaydı.Yüzüme gözüme camlardan biri gelseydi,bugün hastanede olabilirdik tüm aile.Ama verilmiş sadakam varmış cidden azıcık bir şeyle atlattım.Bütün kaslarımı sıkmışım.Ağlayamam ben böyle durumlarda kalakaldım.Çok sinirlendim dolabı monte eden kişilere ve müteahhite tek yapabildiğim bağırmak oldu.
Ya şöyle olsaydı ya böyle olsaydı dedim durdum.Neyse ki çok şanslıymışım ucuz atlattım.

Şimdi iyiyim,çok kötüsü olabilirdi çoook...

6 Kasım 2009 Cuma

Grey's Anatomy ve hayat üzerine..



Grey' Anatomy en çok sevdiğim dizilerden biridir.İzlerken hayatın içinden çok fazla anlamlı kare bulabiliyorum.Dizide iş,aşk,para,hırs,stres her şey var.Bir ara diziyi üst üste izlemekten keşke doktor olsaydım ameliyatlara girseydim diye hayıflanıyordum.Tabi öyle doktorlar, öyle bir hayat sadece dizi setinde oluyor.Ne kadar hikayeler gündelik hayatın içinden olsa da bir dolu güzel ve yakışıklı doktorun olduğu bir hastaneyi ömrü hayatımda görmedim.




Dizideki karakterleri de ayrı ayrı çok seviyorum.İçlerinden biri var ki dizide kendisine Mcdreamy diyorlar.Gerçekten Mcdreamy olabilecek biri her yönüyle.Bugün izlediğim bölümde  Dr.Shepperd nam-ı diğer Mcdreamy çok önemli bir ameliyata giriyor( 6.sezon 7.bölüm).Bu adam sevgilisine bakarken gözlerinde pırıltı ile bakıyor.Gerçekten çok güzel rol yapıyor.Benim için gözlerdeki renkten öte pırıltı önemlidir.Ben de sevgilime öyle aşık oldum.Hiç kimse bana gözlerinde pırıltı ile bakmadı Onu tanıyana dek.Aşık olurken dedim ki kendi kendime Onun gözlerindeki pırıltı,benim ışığım sönene kadar bu aşk ölümsüz.




Ve hastası bu ameliyata girerken Dr. Derek Shepperd'a diyor ki;

-Eğer baktığında çok karışık olduğunu görürsen,kes gitsin.Yapman gerekiyorsa beni felç et.Ben bir savaştan sağ çıktım bunu biliyor muydun?
-Hayır.
-Eskiden oyun parkı olan yerlere toplu mezarlar kazılan bir savaş atlattım.Ailemin ölümünü atlattım,annemin,babamın,kardeşlerimin.Sonra karım ve çocuğum bir göçmen kampında açlıktan öldüklerinde bunu da atlattım.Ülkemden ana dilimin konuşulduğunu duyabilmekten,evim diyebileceğim bir yerin olmasında mahrum kalmayı atlattım.Hepsini atlattım.Bacaklarımı kaybetmeyi de atlatabilirim.
Gerekiyorsa atlatırım.Tamam mı?Ama Derek...
-Efendim
-Her zaman bir yolu vardır.İşler çıkmaza girmiş gibi görünse de her zaman bir yol vardır.İmkansızı başarmak,atlatılmazı atlatmak..
Her zaman bir yolu vardır.Sen ve benim ortak yönümüz bu..
-Dünyanın en başarılı nöroloji cerrahına bir tavsiye verebileceksem o da şudur ;
Bugün korkmak yerine heyecanlanmaya bak.

Sonrasını merak edersiniz izlemek isterseniz izleyin derim.Hatta bundan önceki 5 sezonu da izlemeye çalışın.Hikayeler ve karakterler sizi sarıp sarmalayacak.

***Resimler

Slow life-Grizzly Bear

Bir kaç gündür yazmıyorum.Yazmak aklımda cümleler aklımda.En son New Moon Soundtrack albümünden söz etmiştim.Bu hafta en çok bu albümü dinledim.

Ve bu şarkıda bugün dinlerken ağlamak geldi içimden.Üst üste dinledim durdum.

Bugünün mutluluk/hüzün reçetesi bu aslında.



Önümüzde hızla geçecek bir cumartesi pazar var.

Herkese iyi hafta sonları.

Hafta sonu hızlı geçer,ama hayat yavaştır,çok yavaştır.

Yıllar geçer sanki aylar geçmiş gibidir.

3 Kasım 2009 Salı

Dolap,çekmece detoksu yapıyoruz


Geçen hafta çekmece düzeni yaparken makyaj malzemelerimin bir çoğunu elden geçirdim.Kullanmadıklarımı,uzun zamandır çekmecemde duran makyaj malzemelerimi ayıkladım.Çekmece rahatladı.
Dün akşamda banyo dolabındaki kremleri ayıkladım.Tarihleri geçenleri attım,dolap ferahladı.

Kozmetik ürünlerinin belli bir tarihi var.Ambalajında kapağı açık bir krem şekli var üzerinde 12M veya 24M yazar.Bu açıldıktan sonra ne kadar kullanılabileceği anlamına geliyor.Uzun süre açık kalan makyaj malzemeleri veya kremler bir süre sonra bakteri üretiyor.Ayrıca kimyasal açıdan işlevini kaybedip zarar veriyor.

Dolapları elden geçirelim atılacakları atalım.Dolaplar ferahlasın.En çok kullandığınız ürünlerin daha bir farkına varın.

Bu arada düzen çekmece derken İKEA dan çekmece düzenleyicisi aldım.Çoraplarımızı derledip topladım.Sevgilim sabah kendi çekmecesini açtı, çorap alırken gülmeye başladı.AAAA renklerine göre ayırmışsın dedi.Bu düzeni her zaman sağlayabilecek miyiz dedi.Evet sağlamamız gerek dedim.Artık ne kadar sağlarız bilmem ama çok hoşuma gitti çorapların derli toplu duruşu.

***resim buradan

2 Kasım 2009 Pazartesi

Ev Güzelleştirme Projeleri-2

Dün yorucu bir alışveriş gününden sonra mutlu mesut eve döndüm.Çok güzel döşemelik kumaşlar aldım.Umarım koltukta güzel duracak.Koltuk için renk renk yastıklar dikeceğiz ve yastıklar için de  kumaşlar aldım.Bütün bunlar mutfak için.Mutfağımız çok geniş.(Oturma odasında amaçsızca duran koltuk üzerine tüm bu planlar.)Kumaşları o kadar çok sevdim ki,heyecan sardı,bir an evvel olsun bitsin istiyorum.Sonucu da merak ediyorum.Güzel olmazsa da en azından denemiş olurum.

1 Kasım 2009 Pazar

Kasım ayınız güzel geçsinnn-New Moon soundtrack


Yeni bir aya başladık.Güzel başlangıçlar güzellikler hepimizin olsun.Sağlıkla güzellikle yeni bir aya başlayalım

Kasım ayını çok severim.Bir çok güzel şeye kasım ayında başladım.

Kasım yeni bir ay geldi deyince bu arada New Moon filmine az kaldı.Bekleyişteyim,bekleyişteyiz.İlk filmin soundtrack albümü çok güzeldi,hala severek dinliyorum.Film gelmeden soundtrack raflarda yerini almış,ben de aldım,şu an dinliyorum.Gerçekten ilki gibi çok güzel parçalar seçilmiş.Şarkı listesi aşağıda:


1. Death Cab For Cutie - Meet Me On The Equinox
2. Band Of Skulls - Friends
3. Thom Yorke - Hearing Damage
4. Lykke Li - Possibility
5. The Killers - A White Demon Love Song
6. Anya Marina - Satellite Heart
7. Muse - I Belong To You (New Moon Remix)
8. Bon Iver & St. Vincent - Roslyn
9. Black Rebel Motorcycle Club - Done All Wrong
10.Hurricane Bells - Monsters
11.Sea Wolf - The Violet Hour
12.OK Go - Shooting The Moon
13.Grizzly Bear - Slow Life
14.Editors - No Sound But The Wind
15.Alexandre Desplat - New Moon (The Meadow)

Deniz Canavarları-3D


National Geographic Deniz Canavarları belgeselini hem de 3 boyutlu izlemek ister misiniz?Dün DVD sini aldık.Bununla birlikte bir kaç DVD daha aldık,onları da izledikçe yazacağım.Tam kasaya geldik,kasadaki görevli arkadaş "sizi tanıyorum merhaba , Body Shop mağazasına da geliyordunuz değil mi " dedi.Bizde evet dedik."Sizin kadar eğlenceli bir çift hayatım boyunca görmedim,sizi unutmak pek mümkün değil" dedi.Body Shoptan sonra D&R mağazasında çalışmaya başlamış.Ben de güldüm çok eğlenceliyizdir çooook dedim.Evet bu yorumu bir çok insandan alırım.Yeğenim her zaman der hala siz çok komik bir çiftsiniz der.Bizimle vakit geçirmeyi çok sever.Tabi biz de her zaman komiklik yaparak dolaşmıyoruz.Bazen trajikomik de olabiliyoruz.Üniversitede arkadaşlarımız da derdi sevgilim kendi çapında komedyendi adeta o zamanlarda.Böyle bir yorum alınca hoşumuza gitti tabi,mağazadan daha bir gülerek ayrıldık.

Sinema çok kalabalıktı.Sinemadan vazgeçtik.Film yanında abur cuburlarımızı aldık evde sinema keyfi yaptık
3D gözlüklerimizi takınca çok eğlenceli oldu  ve belgesel gerçekten izlemeye değer,3 boyutlu daha da güzel.