29 Ocak 2013 Salı

Umut Işığım


Şöyle kalbimi ısıtacak,duygusal,yer yer eğlenceli bir film izlemek istiyorsanız Umut Işığımı mutlaka izlemelisiniz.
Biz bu cumartesi eşimle izledik ve çok sevdik.
Bradley Cooper yakışıklılığından çok bu filmde oyuncluğu ile göz dolduruyor.Kadın oyuncu ise Açlık Oyunları filminden tanıdığımız Jennifer Lawrance.
Biri eşinin aldatması sonucu kafayı sıyırmış bir adam diğeri de eşini genç yaşta kaybetmiş bir kadın.Yolları kesişiyor ve hayatları birbirine dokunuyor.
Ayrıca filmde Robert De Niroda var.Oyunculuklar gerçekten etkileyiciydi.

Hepsi bir işaret

Tırtıl kozasından çıkıyor dedi usulca sokulup bana.Beklemene değecek,çok sabrettin dedi.Bütün hayaller gerçek olacak dedi bana.O sırada elimdeki tepsiye baktım.Üzerinde Floransa'ya benzeyen bir şehir vardı.Belki de Floransaydı,bu bana hediye gelmişti,Floransa'ya gitmemden çok önce.Yine aynı ses bilir miydin bir gün gideceğini ama çok istiyordun ve gittin,gördün dedi.
Tırtıl kozasından çıkacak,korkma uzun ömürlü bir kelebek olacak,beklediğine değecek.
Peki az kaldı,çok az dedim o sese ve tepsiyi yıkayıp,kenara kaldırdım.

28 Ocak 2013 Pazartesi

Rüzgarla Gelen



Syhnm artık kitap yorumu yapmıyorsun gözümden kaçmıyor deyince son zamanlarda okuduğum ve çok etkilendiğim bu kitabı paylaşmadan geçmek istemedim.
Vietnam savaşı sırasında gazi olup,ruhsal ve fiziksel yaralarla dönen bir babanın 4 evladı ve eşini bırakmak zorunda kalıp,geride kalan ailesinin başına gelenleri anlatan bir kitap bu.Anne 3 kız bir de oğlu ile ayakta kalmaya çalışıyor.Başlarına gelmeyen kalmıyor.Bu kadar acılı bir hayat hikayesi insanı sıkmadan ilerliyor.Ve her şeye rağmen aile olmak ile ayakta kalıyorlar.Böyle hikayeler fazla acıklı gelir bana.Ama anlatım sıkmadan,sizi içine de alarak öyle bir ilerliyor ki kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.
Tüm bu yaşananlar dünyada bir çok insanın başına gelebiliyor,benim başıma gelmedi oh demek bencillik dedim okurken sık sık.Ama şükretmek için bir çok neden dedim kendime.
Böyle bir aile hikayesi hoşunuza giderse mutlaka okuyun derim.

21 Ocak 2013 Pazartesi

En azından kendini mutlu etmek bu benimkisi







Sebepsiz ağlayabilirim,sinir krizi geçirebilirim,keyifden kahkahalar atabilirim.Bunların hepsini 1 saat içinde yaşayabilirim.Ama kendimi bu şekilde hoş tutmak için elimden de geleni yaparım.
Bu mu elimden geliyor o zaman bunu elimden gelen en iyi şekilde yaparım.
Kahvemi yapar 20 dakika oturur,dizimi izlerim.Olmadı iki satır bir şeyler karalarım.Bu belki 1 dakikalık da olsa zaman alır ama bunu yaptığıma bile şükrederim dönüp de baktığımda.

13 Ocak 2013 Pazar

Demir 27 aylık oldu

Bugünü 12si sandığım için 27.ayımız bugün sanıyordum.Dün itibari ile 27 aylık oldu Demir.
Son 1haftayı hastalıklara geçirdik.Doktor hafif bronşit dedi ve antibiyotik verdi.Demir ilaç içmekten nefret etti.Öyle ki içirirken bana yardım edin beni kurtarın demeye başladı.Söylediği kelimelerle hepimizi şaşırtıyor her gün.Geçen gün anneme sana yardım etmemi ister misin anneanne deyince annem kalakalmış.
Babamın onun için çizmiş olduğu resimlerin hikayelerine bayılıyor.Babam her resmi için ona bir hikaye anlatıyor ve bir kere anlatması yeterli.Sonra akşam babasına anlatıyor bu resimleri tek tek göstrerek.Sulu boya,pastel,hamurlarla oynamayı o istediğinde yapıyoruz.Bir aydan fazladır Oyuncak Hikayesi çizgi filminin karakterlerine takılmış durumda.Baş karakter Woodyi elinden düşürmüyor ,onunla uyuyor,onunla geziyor,her yere onu götürüyor.Diğer kovboy kızı çok aramamıza rağmen bulamadık.Girdiğimiz oyuncakçılara onun sormasını isteyince ben başaramam anne dedi,neden başaramazsın ki derken en sonunda birine sorabildi ve ben başardım sordum anne diye öyle çok sevindi ki.
Eskiye göre biraz daha çekimser,daha sosyaldi.Şimdi biraz daha mesafeli.Anlaşabieceğini düşündü mü hemen sohbete başlıyor.
Kitapları eskisi gibi sevmiyor ben de ara verdim,biraz ortadan kaldırdım,özlemesi için.
Uykusu geldi mi çekilmez oluyor gerçekten,uykuya da zor geçtiği için huysuzluk yapabiliyor.Kıyafet konusunda takıntılar devam ediyor.Ama ben ona anlattıkçe ve zırlaşmadıkça tamam anne diyor.Ben de mümkünse ne istiyorsa onu giydiriyorum.
Birlikte yürüyüş yapmayı seviyor.Hasta olduğu için bir tek kar yağdığında çıkamadık.Çok yağmur ve sert soğuk olmadığı sürece 15 dakikada olsa bir yürüyüş yapıyoruz ve be gerçekten ikimize de iyi geliyor.Markete birlikte gidiyoruz ve alışverişin bir parçası olmayı ve yardım etmeyi seviyor.Aldıklarımızı kasaya birlikte yerleştiriyoruz.Böyle anlarda büyüdüğünü daha çok anlıyorum.
Korktuğunda,kızdığında,üzüldüğünde uzun uzun konuşuyorum.Öyle ki yüksek seslerden daha bebeklikten beri korkan Demir motor sesinden de korkuyor geçen gün motor geçerken o sadece motor korkmama gerek yok ki dediğini duydum.Korktuğu şeylerin üstüne gitmesini biliyor kendi yöntemlerince motordan korkması ve oyuncak motorlarla oynamayı sevmesi gibi.
Benim uydurduğum hikayeleri hala çok seviyor özellikle uyurken anlattırıyor.
Tuvalet eğitimine henüz başlamadık,kakası gelince söylüyordu ama artık söylemeyi bıraktı.Ben şu an üstüne gitmiyorum ama yavaş yavaş başlamak niyetindeyim.
27 ay nasıl geçti evet anlamadım ama baktığımda artık bir çocuk ve ben o çocuğun evde dolaşmasını,evin içinde dolaşmasını zevkle izliyorum.