26 Haziran 2012 Salı

Acıyor dediklerin bir gün hiç acımıyormuş

Zaman aşımı sanırım bunun adı.Çok acıtıp içimi yakan şeylerin bugün son kullanma tarihi bitmiş bir yiyecek gibi çöpe atılıp,hiç anılmayacağını düşünür müydüm?Elbette derinlerdedir o çöp;çöp kutusu da ,ama ağzı sıkıca kapanmıştır.
Böyle unutulacağını bilip zamanında acı çekmek niye?Acı çekmeden refaha ulaşılmadığı için mi.Ya da refahın kıymetini bilmek için mi tüm acılar.Yok çekilmeden olmuyor.Ama acıyor çok acıyor dediklerin bir gün hiç acımıyor,acıtmıyormuş.Zaman aşımı işte.

Keşke güneşli günleri cebime doldursam kış için,acıdıkça,kanadıkça yaralarıma merhem olarak sürsem kış gelince,içimiz soğuyunca.Mümkün müdür?

24 Haziran 2012 Pazar

Önce kitabını oku sonra filmini izle


Ejderha dövmeli kız serisini alalı çok uzun zaman oldu.Ama ilk kitap henüz bitmedi.Arada bir dolu kitap bitti,bu kitap elimde kaldı.Neden mi?Filmini taa hamileyken izlediğim için sonunu biliyordum.Bir de öyle bir kitap ki en kilit nokta sonu.Bunu bilince okumam zorlaşıyor.İlk kitabı okumadan diğerlerine de geçemiyorum.
Duyguların Rengini de dün izledim.Evet uzun bir aradan sonra film izledim.Ama nasıl izledim,en 20 kez durdur başlat ile.Kitabı da annem almış,henüz okumadım.Filmi çok sevdim.
Ama yine filmi izleyip,kitabı sonraya bıraktım.
Kendime Not:Önce kitabı oku,sonra filmi varsa izle.

21 Haziran 2012 Perşembe

Bir kendimi bulsam

Mesela şimdi ne yapmak isterdim biliyor musun?
  • Beni bekleyen kitaplarımın hepsini birden okumak,bitirmek.Böyle gelip geçtikçe bir dosta sarılmak ister gibi olup,özlem çekmek değil.
  • İzlemek istediğim tüm filmleri izlemek.Film yorumlarını okuyup iç geçirmek değil.
  • Biraz yalnız kalmak,hatta birazdan fazla.Yalnız kalınca ne yapacağımı şaşırmadan ama.Üsteki iki maddeye rağmen evet öyle bir durum söz konusu.Bünye alışkın değil artık,şaşırıyor ne yapsın.
  • Gitmek,çok uzaklara gitmek,yeni yerler görmek.Eski anılara yenilerini eklemek.
  • Ve belki en çok istediğim şey.Ama söylemediğim...

14 Haziran 2012 Perşembe

Açlık Oyunları

Bu kitapları sürekli görüyor hiç ilgi göstermiyordum ki bir baktım herkes bana çok güzel oku oku dedi ben de hadi bakalım okuyayım artık dedim.
4-5 günde ilk iki kitabı bitirdim diyebilirim.Benim için süper bir durum.Özellikle ilk kitabı çok sevdim.Filmini de merak ediyorum.
Serinin 3.kitabını aynı hızla okuyamadım hala elimde 1 haftadır gerçi sonlara geldim.Bu kadar kısa zamanda bu 3 kitabı okumam benim için başarı.Tabi bundan yaklaşık 2 yıl kadar önce hiç de başarı sayılmıyordu.Bir kitabı bir günde rahat bitirebildiğim için.Böyle kitaplar kitap okuma hızı açısında diğer kitapları da okuma hevesim için bana katalizör oluyor resmen.
Okumak beni cidden rahatlatıyor.
Aksiyon,biraz fantastik,biraz bilim kurgu severseniz ilginizi çeker bu seri.

12 Haziran 2012 Salı

Demir Bugün 20 aylık oldu

Bebeklikten çıkıyor muyum ne:)))
2 yaşa doğru hızlı adımlarla ilerliyorum.Zaten adımlarım gerçekten hızlı benim.Koşarak gidiyorum çoğu zaman.
Taklit etmeyi,sesler çıkarmayı seviyorum.Örneğin bir ses duysam yukarıdan pat,çat diyorum o an.Annem hikaye anlatırken mesela kedi uyumuş derken gözlerimi kapatıp,horlar gibi yapıyorum.
3 heceli kelimeleri söylemeye de yavaş yavaş başladım.Kelimelerle anlatamadıysam ya da anlatmak istemezsem annemin ellerinden tutuyorum istediğim şeyin yanına götürüyorum.
Dışarıda yürümeyi,etrafıma bakmayı çok seviyorum.
Yemek yemekle son günlerde pek aram iyi değil.Beni gören herkes boyumun çok uzadığını söylüyor.Boya gittiğimi söylüyorlar,boy da neresi ise.Ben gitmek olarak attayı bilirim sadece.
Francesco arabam en sevdiğim oyuncağım.Tüm evi onunla dolaşıyorum.
Yüzümü şekilden şekile sokuyorum.Komiklikler yapıp güldürmeyi seviyorum.Göz kırpmamı annem çok seviyor.
                                                                                                                  Demir
Büyümek,bir çok şeyle doğru orantılıymış meğer.Büyüdükçe dertler artar diyorlar.Ben dert gözüyle bakmıyorum pek.Farklılaşıyoruz diyorum,farklılaşıyor her şey.Mesela son bir kaç gündür,uyku öncesi krizler yaşıyoruz bol bol.Uyku vaktinde uyunmadıysa vay halimize.Yavaş yavaş 2 yaş sendromuna giriyor muyuz diye düşünüyorum.Kendi dediklerinin olması konusunda ısrarcı.İnatlaşmadan açıklamaya çalışıyorum.Zorlandığım anlar oluyor.
Geçen gün böyle anlardan birinde uyudu,kucağımdayken düşünmeye başladım.Bir gün büyüyeceksin ve ben keşke sen hep küçük kalsaydın der miyim acaba dedim kendime.Sevimlilik ve bol tatlılık açısından söylemek istediğim bir cümle olur.Ama dertler,sorunlar açısından asla söylemek istemediğim bir cümle.
O an dua ettim,hep uzlaşma içinde olalım,olamadığımız anda sevgimiz  bize yol göstersin dedim.
Annelik bazen insana her şeyi düşündürüyor.Seni az önce uyuturken düşündüğüm gibi.Mırıldanırken ninnini dans ettim seninle ve sen öyle uyudun.Bir gün büyüyeceksin ve dans edecek miyiz seninle dedim.
Ve hayallere daldım...
Sağlıkla,güzellikle büyü bebeğim.
Seni çok seviyorum.

Annen

6 Haziran 2012 Çarşamba

Demir adlı bal kabağı

Demirin söylediği kelimeleri tek tek yazıyordum bundan bir kaç ay önce şimdi hemen hemen her kelimeyi söyleyip derdini rahatlıkla anlatıyor.Çok nadir iki kelimelik cümleler kuruyor.Tek kelimelerle cümlesi başlıyor ve bitiyor.Mesela sana zarar verebilir bu oğlum desem verme der oynadığı küçük bir tabure için.Vermez demek istiyor aslında.Tabi tabureyi alıp ters çevirip içine öyle girmeye çalıştığı için bu uyarım.
Dayısının yada diyor ilginç bundan önce dayı diyordu ama nedense yada demeyi uygun gördü.
Diğer bir çok şey kendi isminde,zeytin bile zeytin mesela.
 Birini sorduğumuzda çok seviyorsa muck muck yapan halleri çok hoşumuza gidiyor.Tamamen kendine ait sevgi tanımı.
2 yaş belirtileri kendini gösteriyor.Kendi haline bırakıyorum.Üstüne gitmiyorum,inatlaşmıyorum.Sakinleşip geliyor.
Demir adlı bal kabağı büyüyor işte.Büyüdükçe bana da yoldaş oluyor.Benim uydurma hikayelerime de bayılıyor ayrıca.Sürekli anlatmamı istiyor.
Uykuya da ninni diyor  artık.Ama uykuya geçiş hala zor.Uykusu gelince dışarı çıkıyoruz,dolaşıyoruz bazen ki uykuya kolay dalsın.Hele bahçede uykuya dalması öyle kolay ki.Zaten dışarıda olmayı çok seviyor.
Bebeklikten çıkıyor artık büyüyor.2 ay önceki fotoğraflara bile bakınca şaşıyorum.Zaman geçiyor işte.Büyüyor,büyüyoruz.Çok şükür..


3 Haziran 2012 Pazar

Kalbi sana verdim mi anla

Umutların çıtası yükseldi ise anla,yaklaşıyordur gönlünün baharı.Bahar geçmiş yaz artık gelmiş olabilir.Ama gönüllerin de baharı vardır.Bu da illa öyle düşündüğün gibi aşkla değil ama 'aşkla' gelir.
Benim de gönlümün baharı başladı.
Şükür her şey için,tüm bunlara sahiplen aslında fazlasına gerek yok.Umutlarımı çok biledim,yeniledim,kalbimin bazı odalarını yeniledim.
Kalbi sana verdim mi de anla...