25 Ağustos 2011 Perşembe

Demirin İlk Arabası





Bir kaç hafta oldu bu arabayı alalı.Playskooll ilk arabam ismi arabanın ama bize göre Demirin ilk arabası.Üstündeki oyuncaklarla oynadı ilk zamanlar.
Biz oturtup götürünce eğlendi güldü hoşuna gitti.Bu şekildeki gibi ittirip gidebilir ve yürüme çalışmaları yapabilir.İlk zamanlar buna yanaşmadı.Bugün ilk defa kendi iterek gitmeye başladı.Offf nasıl güldüm nasıl hoşuma gitti.Ama kameraya çekemedim.Neyse denk getireceğim o anı:))



23 Ağustos 2011 Salı

3 film birden




Başlık şaşırtıcı değil mi?Eski günlerdeki gibi 3 film birden,5 film birden yazabiliyorum.Hooo hooo ne mutlu bana(Bu Noel Baba gülmesi oldu ama neyse)
Eskisi gibi arka arkaya 2 film izleme şansım yok artık.Filmleri durdur devam et,durdur devam et,şeklinde ya da kapalı gözlerle izliyorum.İzlerken uyuyakalıyorum yani.Sonra ertesi gün
devam.
Gelelim filmlere
Son Gece (Last Night)
Baş rollerde Keira Knightley,Sam Worthingon,Eva Mendes ve Patrick Dempseyin gülümsemesine benzettiğim gülümseme ile Guillaume Canet var.Film elbette bu kadro ile daha iyi bir iş
çıkarabilirdi fakat ortaya çıkan da çok fena değil.En azından kadın erkek ilişkileri açısından bakılınca kadın erkek farkını ortaya güzel koyuyor.Kadınlar fazla gözlemci,erkekler dikkatsiz bazı konularda.Ayrıca kadınlar aldatırsa saklayabiliyor hiç çaktırmadan.Evliliklere bir bakış açısı sunuyor.

Limit Yok (Limitless)
Bradley Cooper,Robert De Nironun başrollerinde olduğu film yeterli reklam mı yapmadı,ben mi uzak kaldım sinemalardan bilemiyorum.Film bence daha
fazla ilgiyi hak ediyor.Konu süpersonik bir hayal ama insan izlerken keşke böyle bir
şey olsa ben de denesem,beynimi sınırsız kullanabilsem demeden kendini


alamıyor.Konu daha bilim kurgu ile farklı bir hale getirebilirdi ama olduğu hali ile de dikkat çekici.



Kukla (The Beaver)
Mel Gibson ve Jodie Foster bu filmde bir araya gelmiş.Bir kuklayı eline takarak iletişimini insanlarla bu şekilde sağlayan yaşadığı psikolojik sorunlardan kurtulmaya çalışan bir adamın ve ailesinin hikayesi.

Bazı sahnelerde sıkılsam da film kukla ile iletişimin yarattığı şaşkınlık ile izlettirmeye devam etti.
.




19 Ağustos 2011 Cuma

Annelerden Sütlü Tarifler

Bugün LeiLeo yu ziyaret edince kimin sütlü tarifini bulacaksınız bakalım?Emziren anneler ya da bebek bekleyen anneler bu güzel bloğa bir tık tık yapın güzel paylaşımlara siz de katılın;)
Aylar önce keşfetmiştim ve blog sahibi Zeynebin yaptığı şeyin müthiş olduğunu düşünmüştüm.Sonra bir gün twitterda rastlaştık ve ben de bir sütlü tarif vermiş oldum.



17 Ağustos 2011 Çarşamba

5 dakika içinde tüm evde cam kırıkları

Bir an için mutfağa gitmemle şangıııııır diye bir ses arkasından Demirin ağlaması ile salona ışınlandım.Bir bakarım ki mor cam kırıkları ile oturmuş panik halinde Demir.Hemen aldım kucağıma baktım bir yerinde bir şey var mı diye.Sakinleştirir sakinleştirmez salondaki kırıkları temizlemeye koyuldum.Ama Demir elektrikli süpürge sesinden korkuyor.Büyük parçaları elimle toplamaya çalışıyorum ama bir yandan Demir yanıma geliyor.O an evde tek başımıza olmamız çok canımı sıktı tabi.Demir sürekli yanıma gelmeye çalışıyor.Annecim gelme desem de odasına bıraksam bir bakmışım yanı başımda.Elimi çabuk tutup parçaları topladım.Süpürgeyi çıkarmak için kilere gittim.O da ne????Bir şangırrr daha.Bu sefer benden.Demir gezerken takılmasın diye yerde duran büyük cam vazomu kilere kaldırmıştım onu da süpürgeyi çıkarırken ben çarptım telaştan.O da kırıldı.Böyle böyle tüm ev cam kırıkları ile doldu.Süpürgeyi çalıştıracağım ama Demiri ne yapacağım diye düşünürken odasına götürdüm sürekli açmak istediği dolabı açtım önüne koydum.Kapaklarını bağlamıştım açmasın diye.Hiç cazip gelmemiş olacak ki yine yanıma geldi.Artık ben nasıl cam kırıklarını süpürdüm nasıl sildim yerleri o kısım kafamda flu şu an.
Demir el yordamı ile uzanıp cam küreyi kırdı.Büyük ihtimal örtüyü çekiştirdi bir yerden.
Bu benim dikkatsizliğim ki hala ısrarla örtüyü orada bırakmışım.
İnsan yaşadıkça yapması gerekenleri daha iyi anlıyor.Neyse ki ona bir şey olmadı.Kırılan şeyler ise hiç umrumda değil

12 Ağustos 2011 Cuma

Demir 10 aylık oldu

Offf çok büyümüşüm ben,annem öyle diyor:))
Bir de doğum gününe 2 ay kaldı diyor.1 yaşıma girecekmişim.
Son günlerde anneannem ve dedem bizden uzakta olduğu için her gün bizle telefonda konuşuyorlar.Anneannemle daha çok konuşuyorum diye dedem bozuluyor sanırım.Telefonu kapatınca üzülüyorum,hep konuşalım istiyorum.Telefon çalınca hemen kulak kabartıyorum,annem ne zaman açacak diye bekliyorum.
Mutfaktaki dolapların bir kısmını bağladı bir kısmını kilitledi annem.Ama hala çöp kovasının orası açık ve geçen gün kapağına kafamı çarptım.Kaşımın üstü çizildi.Annem bana oğlum kapağı aç-maa derken ben çoktan açmıştım.Annem çok üzüldü.
Çığlıklar atmayı çok seviyorum.Bu çığlıkları atarken arada bazı şeyler söylemeyi de çok seviyorum.Bu benim sevinçli halim:))
Beam,neyam,edın en çok söylediğim kelimeler hadi gel,baba,dede,mamadan sonra:))
Odamdaki çekmeceleri açmaya iznim var.İçindekileri açıp tek tek boşaltıyorum her defasında.
Annemin elinde kitap görmeyeyim hemen elime almak istiyorum.Neyse ki benim de kocaman bir kitabım var ve sayfalarını kendim çevirip resimlerine bakıyorum.
Öyle çorba ile aram yok hala.Meyveler hala favorim.Bir de etçilmişim annem öyle diyor:))
Bir çok şeyi kendim yemek istiyorum.Annem minik minik lokmalar hazırlayıp önüme koyuyor ben de kendim yemeye bayılıyorum.
Çok hızlı emekliyorum,yürümek gibi bir derdim yok hala.Koltuk kenarlarından tutuna tutuna nasılsa yürüyorum.
Elimde iki top tutuyorum birini annem istiyor,verir gibi yapıp gülüyorum,annemle çok eğleniyoruz.
Bir de birlikte bir şeyleri çekiştirirken çok eğleniyoruz.Ama en çok annem koltuğun arkasına ya da kapının arkasına saklanıp ben nerdeyimmmmm dediğinde onu bulmayı en çok seviyorum.
Demir
Geçen sene bu zamanlarda sıcak havadan bunalıp kendimi nerelere atacağımı şaşırınca oğlumun hayalini kurardım.Nasıl bir bebek olacak,kime benzeyecek diye düşünürdüm.
Bilemezdim ki böyle güzel bakıp gülen bir bebek olacağını,bilemezdim ki o her güldüğünde içimin eriyeceğini.Bilemezdim ki sarılınca dünyayı durdurmak isteyeceğimi.
Ve bilemezdim hayatımın böyle değişeceğini.
Yeni bene alışmak zor oldu ama sana alışmam zor olmadı canım oğlum.Sanki sen hep vardın,benimleydin,benim parçamdın.
Ben çok dua etmiştim sağlıklı,neşeli bir bebek olasın diye.Gülünce günler açsın,sıcak kalpli bir bebek olasın diye.Şükürler olsun.
Hayat daha ne olsun..
Annen






11 Ağustos 2011 Perşembe

bu sabahın fon müziği

Sabah kalkınca içimde çalan fon müziğim...




9 Ağustos 2011 Salı

Çocuklu halimiz çocuksuz halimizi döver

Üniversiten,çok yakın arkadaşım,eşi ve kızı cumartesi akşamı iftara bizdeydiler.Son anda haber verdi.Ben mutfakta bir şeyler yaparken aradı,sofraya iki tabak daha koy dedi,memnun oldum.
Kızı 2 yaşını doldurdu.Şimdi Demir de hareketlenince ikisini kollamaktan ne konuştuğumuz anlamadık iftar sonrası.
Onlar gidince düşündüm çoğu zaman hafta sonlarını birlikte geçirirdik.Hatta onlar Bursada yaşarken ya biz sık sık Bursaya giderdik ya da onlar İstanbula gelirdi.Gezerdik,eğlenirdik en güzeli de sabahlara kadar sohbet ederdik arkadaşımla.Tıpkı üniversite zamanlarımız gibi.Bu konuşmalar bize terapi gibi gelirdi.Hayaller kurar,eskilerden konuşur,yenilerden konuşur,konuşur da konuşurduk.Eşlerimiz de arkadaş olduğu için onlar birlikte vakit geçirirken çoğu zaman biz iki arkadaş birlikte bir yerlere giderdik.
Sonra ....
Sonra ne mi oldu?
Arkadaşım hamile kaldı.Sabahlara kadar konuşmaya niyetlendiğimiz gecelerde arkadaşım uyuyakalmaya başladı.Gezerken kendimize alışveriş yapacağımıza bebek mağazalarında gezer olduk.Öyle her yere gidemez olduk.Sonra arkasından doğum zamanı.Sürekli arkadaşımın yanına gittim özellikle yalnız olduğu zamanlarda.Bebekle vakit öyle hızlı geçiyordu ki oturup iki laf etmek istediğimizde bile akşam oluyordu.Aradan aylar geçti.Vakitlerden geçen yazdı.Ben bu sefer karnım burnumda.Ama vazgeçmiyoruz da plan yapmaktan.
Bir yerlere gideceğiz bir hafta sonu.Eşi de yoktu.Kızını da ablasına bırakacak biz de çıkacağız akşam.Öğleden sonra bizim çıtırık uyumadı.Haliyle mızır mızır huzursuz.Arkadaşım kızını uyuturken ben de uyuyakalmışım.9a doğru uyandım,uyanınca gülmeye başladık.Ne oldu bize diye.Tabi gezme işi kaldı.
Arkasından benim doğum yapmamla bizim gezip,eğlenme işlerimiz rafa kalktı.Aylardır bir yerlere çıkmıyoruz.
Ama hala biz tatil planı yapıyoruz birlikte.Bu sefer hemen değil,iki sene sonraya:)

uğur böcüğü oğluma ithafen

5 Ağustos 2011 Cuma

doğru düzgün bir dolap kilidi bulamadım

İlk önce e-bebekten aldım dolap kilitlerini,beğenmedim değiştirdim.Gittim Mothercareden aldım.Dün akşam monte etmeye çalışırken bir türlü yapamadım.Çünkü lavobanın altındaki çöpün olduğu kapağın girintisi diğerlerinden farklı ve bir türlü ayarlayamadım.Demir son sürat tencerelerin olduğu kapakları karıştırıyor.Dün düdüklü tencereyi çekerken elinden zor aldım.Saniye ile gözünü açıp kapayana kadar işini hallediyor.Bizim kapaklar da yukarıda,onlara asılıyor bir güzel,geri geri gidip açıyor.Sonra kapaktan kurtulup hooop oturuyor dolabın karşısına.
Hayırı fazla söylememeye çalışıyorum.Yapma etme demek de sürekli istemiyorum.İlgisini bir yere çekmek de sürekli saçma geliyor.Konuşuyorum anlatıyorum ama yok tekrar o kapağın başında.Onun için bazı çekmecelere kilit takmadım.İstediği gibi boşaltsın,merakını gidersin.Zararlı şeylerin olmadığı çekmeceleri onun keşfini bıraktım.Ama onlar ulaşılabilir ya,çok umrunda değil.Diğerlerine ulaşmaya çalışıyor.Bağlanacak gibi olanları bağladım.Ama bağlanamayacak kapaklar var.
Ev içinde bazen nereye gideceğimi şaşırıyorum.Çünkü Demir sürekli keşif halinde.

2 Ağustos 2011 Salı

prenses


Küçük bir kız çocuğuyken prenses olmayı arzu eder,ailemin beni el bebek
gül bebek büyütmesi ile belki de öyle sanırdım.Gün geldi,biri dedi ki bırak bu prenses hallerini,artık kendinlesin yalnız yaşıyorsun,ailenin prensesi değilsin.O gün tacım çalınmış gibi hissettim.Öylece kaldığımı sandım.Şımarık mıydım?Hayır,sadece şanslıydım ve bu şansım insanları kızdırabiliyordu.
Bunları düşündüm filmi izlerken.Zengin,ünlü kızımızın sıradan bir erkek gazeteci ile aşkının henüz klişe olmadığı zamanlarda çekilmiş eski bir film;Roman Holiday.Romayı özleyenler,sevenler izlesin.Bir de siyah beyaz filmleri sevenler.