30 Kasım 2010 Salı

Cumartesi gecemiz



Hani başlığa bakıp çok eğlendik,cumartesi gecesi içerikli bir yazı olacağını düşünmenizi istemem.O yüzden baştan uyarayım.Ayrıca bir önceki postumu okuyup çocuk sahibi olmaya özenenler fikir değiştirebilir.(Sedacım sana diyorum özellikle;))
Cumartesi gündüzden uyumama problemimiz başladı.Gündüzü gece başıma geleceklerden habersiz geçirdim.Cumartesi gecesi uyumak bilmeyen küçük bücür sabah 04.30a değin direndi.Ara ara uyuyordu ama derin uykuya dalmadan uyanıyordu.Uyku gözlerinden akıyordu artık.Minicik bedenin böylesine uykusuz kalmasına üzülüyorsunuz zaten.Kendi uykumdan çoktan geçtim.
Evimize Noel baba gibi gelen Damlocan beni en perişan halimle gördü ertesi gün.Zaten saymadık o günkü ziyaretini.Bir dahaki sefere yine bekliyoruz seni tatlım.
Annemden uyarı aldım.Çok saldın kendini dedi dün bana.İnsan eleştirdiği şeyleri de yapabiliyormuş demek ki.Hani eskiden çalışan biri olarak evde oturmaya başlayınca anladım ki,evde giyecek fazla bir kıyafetim yok.Dışarıda giydiğim üst grup ise daha bir süre daha bana olmayacak gibi.Rahat kıyafet alışverişi yapmam gerekiyor en kısa zamanda.Tabi nasıl olacak bu meraktayım.En kısa zaman ocak ayını bulur.
Bunlar şikayet değil,durum bildirme hallerim.Şükürler olsun ki sağlıklı,harika bir bebeğim var.Zaten hepsi gelip geçiyor yüzüne bakınca ne olmayan kıyafetler,ne de uyku geliyor aklıma.
Aklımı yitirircesine seviyorum seni oğlum.

26 Kasım 2010 Cuma

İçimin gülen yüzü


Odanın içinde bir nefes daha.
Yalnız olmadığımı hatırlıyorum her nefes alışını duyduğumda.
İşte o an içimde güneşler açıyor.
Çünkü artık günler yağmurlu olsa bile seninle güneş tadında.
Hani eski günleri düşünüp için tatlı bir nostalji sevincine kapılır,özlem duyarsın.İşte o özlem olmadan o tatlı sevinç içinde oluyorum seninle geleceği düşününce.
İçime güneşler açtıran küçük adam.
Büyü bakalım,uyu da büyü bakalım.

25 Kasım 2010 Perşembe

SI-KIL-DIM,AN-LA-DIMM,GÖR-DÜM


Toplumun bize dayattığı rollerden SI-KIL-DIM.
Mış gibi muş gibi yapanlardan SI-KIL-DIM.(Özellikle dost-MUŞ gibi görünenlerden)

Ve de AN-LA-DIM
Neden olduğunu AN-LA-DIM.

Anlamanın bazen can sıkıcı olduğunu,gerçekler yüzüne vurunca içinin acıyacağını GÖR-DÜM

23 Kasım 2010 Salı

Uykusuz her gece-Delikli uykular



Daha 1.5 ayda hayıflanma demeyin.Ama UYKUSUZ HER GECEEEE 
Dün öğle saatlerinde başladı uykuya girememe halleri.İyi dedim akşama iyi uyur.Bütün gün oyaladım.Akşam olunca uyumak bilmedi bizim kuzu.Tam uykuya dalıyor tekrar uyanıyor.En fazla 40 dakika uyuyor.Bir de akşam gaz sancısı tuttu.Yıktı ortalığı.Gözlerinden yaş geldikçe ben de ağlayacaktım.Gaz problemimizden dolayı ağlama krizlerine girebiliyor.Gözlerinden yaş geldikçe dayanamıyorum.
Geçen gün Tibetimin güzel annesine de dedim.Daha önce sen Tibet hastalandığında üzülünce seni anlıyorum derdim.Ama anlamıyormuşum.Anlamaya çalışıyormuşum.Şimdi gaz problemin de bile yüreğim darlanıyorsa diğer anneleri anlamaya başlamışım demektir.
Bir ara babası uyuturrken uyuklamışım.Hadi uyudu,yatalım dedik.Yatağına koyduk.10 dakika sonra yine uyandı.Sürekli uyanmaya uykusuz gecelere alıştım.Delikli uykular uyumaya da alıştım.Artık deliksiz uykumuz yok tabi.
Gecenin 3ü bizimki gözler açık etrafa bakıyor.O da olmuyor ağlamaya başlıyor.Saat 4 oldu kollarımda sallanmaya devam ettim.(Kucakta uyuma durumu iyice ağırlaşınca ne hal alacak meraktayız.Kas yapmaya başladım şimdiden).Yatağında salladım  40 dakika kadar.40 dakika sonrası derin uykusuna girebileceğini bildiğimden.Uyudu tabi ara ara uyanarak.
O anda benim uyumamam hiççç önemli değildi.Gece uykusunun önemli olduğunu bildiğimden Demir için üzülüyordum.Bir de sevgili sabah erkenden kalkıp işe gideceği için endişeleniyordum.
Tabi daha küçük bundan sonra umarım gece uykuları daha düzenli olur.Hatta 50 kere huy da değiştirir.
Sabah olunca sanki bunların hiçbirini o yapmamış gibi uyanıp boncuk boncuk bakınca herşeyi unutuyoruz.


Ben bu satırları yazarken bizim minik bıcırık dün gecenin acısını çıkarırcasına uyumakta.Bir yandan da gece size neler edeceğim ifadesi yüzünde var sanki:))

18 Kasım 2010 Perşembe

Demirle ilk bayram

Bu bayram bizim için çok çok önemliydi.
Anne baba olarak ilk geçirdiğimiz ilk bayramdı.Yollarını gözlediğimiz minik oğlumuzla ilk bayramımızdı.
Bayramın ilk günü klasiğimiz olan kahvaltımız için annemlerin yolunu tuttuk.Hastane dışında oğlumuzu ilk defa bir yere çıkardık.Anneanneye bile götürmedik düşünün,daha önceden.
Çantamızı hazırladık,oğlumuza bayram cicilerini giydirdik.Tam zamanında anneannemizde olduk.
Dün de teyzeme gittik ve sahile çıktık.Hava harikaydı.Fakat deniz havasını 15-20 dakika aldık.Demir ağlamaya başlayınca döndük hemen.
Demir evimiz dışında ve hastane dışında da nereler var onu öğrenirken biz de bir bebekle dışarı nasıl çıkılır onu öğreniyoruz.
Sonuçta bayramda havanın güzel olması sebebi ile sevdiklerimizle bayram geçirebildik.

Umarım siz de güzel bir bayram geçiriyorsunuzdur.

İyi bayramlar herkese!

13 Kasım 2010 Cumartesi

Demirle 32.gün

Dün doktor kontrolümüz vardı.En son gittiğinde sarılığı vardı.Doktor önemli olmadığını söylemişti.Fakat hala geçmemesi bizi endişelendirdi.
Dün Hepatit b aşısının 2 .kısmını olduktan sonra doktor kontrolünden geçti ve doktor bir kaç test istedi.Minik oğlumun minicik elinden kan alındı.Beni dışarı çıkardı hemşireler.Ağlamasını duymamak için uzaklaşsamda sesi geldi.Ağlamamak için zor tuttum kendimi.Şimdi bir yerlerde yavrularının büyük acılarını yaşan anneler vardır sakın ağlama diyerek susturdum kendimi.Minicik elini sarılmış görünce çok fena oldum.Kan almadan önce acıktığı için açlıktan hastaneyi yıkmıştı zaten.Hemen gidip emzirme odasına emzirdim.Bir de kan alınıp ağlayınca iyice helak oldu küçük bedeni.
Doktor ufacık bir değer farkından ilaç yazdı.Ama sevgilim bütün çocuk doktoru tanıdıklarını aradı.Hepsi çok gereksiz olduğu kanısına vardı.Biz de ilaç almadık tabi.Doktoru da kınadılar,nasıl hemen ilaç verdi diye böyle bir değer için.Anne sütü sarılığıymış ve geçecekmiş.
Salı günü bir test sonucu daha var.Umarım o da iyi geçer.Götürdüğümüz diğer bir doktor endişe etmememizi söyledi.Tabi o kadarcık şey bile beni üzmeye yetti.Diğer sarılık da bebekler keyifsiz olup emmek istemez,başını dik tutamazmış.Maşallah bizimkinde öyle bir sorun yok.
Dediklerine göre zamanla geçecekmiş.Umarım en kısa zamanda geçer.

9 Kasım 2010 Salı

Demirle 28.gün-4 haftalık olduk artık

Evet bugün 4 haftalık oldukk!!


Zaman geçti bile işte tam 4 haftalık oldu canım oğlum.Gün nasıl başlıyor nasıl bitiyor anlamıyorum bile.


Ki geceler daha uyanık durduğum halde anlamıyorum.Evde olduğum halde bile anlamıyorum.Oğlumla vakit hızla geçiyor.


Bir kaç gecedir fena haldeyiz.Akşam 7 gibi ağlamaya bir başlıyor gece 12 ye 1 e kadar devam ediyor.Sadece emerken susuyor,emmek istiyor sürekli.Gündüzleri sadece acıkma ağlaması var.Ama gece hiç susmadan sürekli ağlıyor taa ki emene kadar.Bir de altını falan açınca susuyor.Buradan hep aç ya da altı temizlensin istiyor diyebilirsiniz.Peki gündüz neden aynı davranışlarda değil?O ağladıkça dayanamıyorum.Kucakta sallayarak uykuya dalıyor o da şekerleme gibi.Yarım saat uyuyor uyanıyor.Çözemedikçe üzülüyorum.




Not:Ben bunları yazmaya çalışırken gündüz yapmıyor derken gündüzde uykuya dalma problemi yaşamaya başladık.Şu an yine mıkırdanıyor.

6 Kasım 2010 Cumartesi

Bir fincan kahve benim yerime için bu hafta sonu


Malum bir gaz problemidir gidiyoruz.Kahveyi diyetimden çıkardım.Hamileyken çok az miktarda içiyordum.Şimdi tamamen çıkardım.
Sevgilinin bugün işi vardı erkenden çıktı.Dönüşte bir arkadaşı ile buluşup kahve içeceklermiş.Aklıma hemen sinema öncesi kahve keyfimiz geldi.Bir de arkadaşlarımla kahve tatlı eşliğinde yaptığım uzun sohbetleri hatırladım.Evet daha çok hatırlarım biliyorum:))Onlar eski hayatımın gündelik alışkanlıklarıyken şimdi lükse giriyor.
Üstelik çikolatada gaz yapıyormuş.Gerçi geçen hafta dayımızın yurt dışından getirdiği Lindt marka çikolataları güzel hüplettik.Bir şeycik olmadı.Çikolatanın tadı hala damağımda.
Neyse a dostlar siz bu hafta sonu gezerken mola verdiğinizde ya da evinizde benim için de bir fincan kahve için.Artık yanında güzel bir tatlı,eski bir dost ile ya da çikolata ile.Ama mutlaka güzel muhabbet eşliğinde olsun.Ben de sizin yerinize karşımda uyuyan mis kokuluyu öpüp koklayacağım.

Not:Saçlarımın kesimini beğendim.Yakınımdaki kuaföre gidebilirim.Koştura koştura gidip kestirip geldim.Evde de boyattım saçlarımı.Değişiklik iyi geldi.

4 Kasım 2010 Perşembe

Demirle 23.gün

Tabi zaman geçtikçe başlayacaktı sıkıntılarımız.Hazırlıklıydık artık ne kadar hazırlıklı olacaksak.Ben spastik kolon sendromu yaşayan biriyim.Yani gaz problemim sindirim problemim her daim var.Yarın bir gün çocuğum olursa gazlı olma ihtimali çok var derdim.Evet gaz problemi yaşıyoruz.Acı ağlamalarımız başladı.Hala çok şükür yine de iyi diyebiliyorum.Yediklerime dikkat ediyorum.Mandalinaya,portakala hasret kaldım diyebilirim.Gaz ilacını verince rahatlıyor Demir.
Kucağa da alıştı kendisi.Otururken ağlayan minik oğlum ayağa kalkınca susuyor.Şimdiden başladık.Evde hala yanımızda birileri var ve yakında gidecekler.Yalnız kalınca ne yapacağız bilemiyorum.Dün gece artık sırtım kasıldı o ağladıkça dayanmıyorum kucağımda sallıyorum.Yok uykuya da dalamıyor.Uyku vaktıi geçsin tamam bittik.
Bundan bir kaç gün önce düzenli şekilde uykumuz,beslenmemiz devam ediyordu.Şimdi saatte bir emzirme durumunda bile kalıyorum.
O kadar ufak ve çaresizki insan dayanamıyor,ağladıkça.İçim çekiliyor resmen.Duygusallık durumumda had safhada.Sevgilim dün gece Demirle konuşurken annen duygusal çatlaklıklar yaşıyor oğlum deyince durumumun  vehametini anladım.
Şimdi yine uykuda güzel bebeğim.Artık gün be gün değişiyor.Konuşmalarımıza daha fazla tepki veriyor.Hele benim sesimi duyunca nasıl dinliyor.Kucağımda konuşurken onunla kafasını çevirip nasıl dinliyor.Sanki her şeyi anlıyor gibi bakıyor.Ben anladığını da düşünüyorum.
Aylar sonra kuaföre gitme kararı aldım.Hazır Demirle ilgilenecek birileri varken.Kendi kuaförüme gidemeyeceğim araba mesafesinde diye.Eve yürüme mesafesinde olan bir kuaföre gideceğim.İlk defa gideceğim artık iyi kötü deneme durumu olacak.Hani beğenirsem en azından bundan sonra giderim gerekince diyorum.Artık gidip geleyim yazarım fırsat bulursam.