31 Ekim 2010 Pazar

Demirle 19.gün

Hayatının tamamen değişmesini isteyenlere anne olun diyebilirim.Tecrübeli anneler durrr daha ne gördün ki diyebilir.Haklılar.Evet daha görecek günler var hayırlısı ile.Ama hayatımız şimdiden değişti.

İlk başta içimde yeni bir aşk yeşerdi.Öyle bir aşk ki günden güne büyüyen.Karşılık beklemeden dedikleri bu olsa gerek.Sonra gündelik hayat tamamen değişti.Bırakın uykusuz geceleri bu kadar gün evde oturduğumu hiç bilmem.Güneş var hafta sonu ve evdeyim.Oğlum biraz daha büyüsün,beraber gezeriz diyorum.Sadece dışarı çıkmak mı?Tabi ki hayır.Öyle istediğini yap durumları yok artık.Bir de emeklemeye başladığında gör sen dediğinizi duyar gibiyim.

Her şeyi ne zaman unutuyorsunuz biliyor musunuz??Suratına bakınca hepsi siliniyor ve Onunla gelen yeni hayata kocaman bir kucak açıyorsunuz.

Yağmur yağsa da gelecek günleri düşünüp içiniz ısınıyor.Umut doluyor içiniz Onunla.

Yepyeni güzel hayat oğlumuzla birlikte...

27 Ekim 2010 Çarşamba

Demirle 15.gün

Pazartesi öğleden sonra tekrar doktor yollarına düştük.Doktor eğer göbekten kan gelirse getirin dedi.Çok az kan gelse de ben panik oldum.K vitamini eksikliğinden kaynaklanabiliyormuş.K vitamini iğnesi vuruldu.Hala da kan var göbeğinde.Normal mi bilmiyorum.2-3 gün içinde geçmesi gerek dedi doktor.Umarım geçer.Aşırı bir kan değil ama kurumuş şekilde duruyor.Temizliyoruz,tekrar kurumuş oluyor.

Ve 14.gününü tamamlarken minik oğlum dün gece gaz problemi yaşadı.Kaç gündür yediğime içtiğime dikkat etsem de karnıbahar yemeği yedim akşam.Veeee sonuç hem ben gaz problemi yaşadım hem de Demir.Tabi ben de olunca doğal olarak Demirde de oldu..Yat,uyu,uyan gecelerine yat,uyan,uyuma gecesini de eklemiş olduk.Bebek bu tabi gaz problemi de yaşayacak.Doktorumuz cuma günü gaz ilacı vermişti.Problem olursa verebilirsiniz demişti.Biz de verince rahatladı bebeğim.

Yediklerime dikkat ediyorum.Bir de yemeklerime kimyon döküyorum.Gaz oluşumunu engelleyip,sütü de fazlalaştırıyormuş.

Şimdi ben uykulu gözlerle dolaşıyorum.Böyle daha çok günler yaşayacaksın dediğinizi duyar gibiyim.Kahve falan da içmiyorum ki gaz problemi yaşamayalım.Yarı uykulu,yarı uyanık devam ediyorum.Hani o öyle içli içli ağlamasın da ben uykusuz kalmaya razıyım.

25 Ekim 2010 Pazartesi

Tracy Hogg -Bebek Bakımı Sorunlarına Mucizevi Çözümler


Bu kitabı hamileyken okumayı isterdim.Büyük,kalın bir kitap,dün akşam dayımızdan istemiştik,getirdi ve ben hemen okumaya başladım.
Bebeklerin belli bir rutinde gündelik yaşantısını sürdürürse uykusunun,beslenmesinin,davranışlarının anne babaları rahatlatacak seviyelere geleceğini anlatıyor.
Ben de saatlerle takip etmeye çalışıyordum uykusunu,emzirmeyi,uyanmasını.
Şimdi daha da düzenli takip etmeye çalışacağım.

Kitap anlatım olarak da sıkmadan,akıcı ilerliyor.Bakalım ilerledikçe nasıl olacak.

Bebekler de robot değil tabi,bizim istediğimiz gibi hep hareket etsin.Yaşayarak öğreneceğiz.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Demirle 11.gün-Damla Teyzemize mutluluklar

Dün Demirin topuk kanı alındı.Dayanamadım,babası tutarken ben uzaklaştım o bölgeden.Önceden sorsalar tutarım derdim,soğuk kanlıyım ya.Yok nerede benim soğuk kanlı hallerim?Damarlarımda dolaşan Rus kanının da artık baskınlığı yok.Eskiden bir kaza,her hangi bir olay olsa,herkesten soğuk kanlı ben olurdum.Elim ayağıma dolaşmaz,sakin sakin olması gerekeni yapardım.İşler değişiyormuş a dostlar.Öyle olmuyormuş evladına gelince.Doktor kontrolünde de maşallahı vardı Demirin.Doktor da sağlıklı buldu oğlumuzu.(Maşallah)

Bu sabah da uyuyamadı Demir bir türlü uykuya dalamadı,sabah kaçlardan beri ağladı,mıkırdandı,en sonunda yeni uyudu.Daha böyle kaç gece olacak dediğinizi duyar gibiyim.

Bugün büyük gün.Damla teyzemizi öpüyoruz mis kokulu,kokulu.Biraz daha büyüyelim artık o zaman görürüz onu diyebiliyoruz şu an.Merak içindeyim tabi.İyi şanslar canım benim.

Mutluluklar sizinle olsun.Siz birbirinize çok yakışan bir çiftsiniz.

21 Ekim 2010 Perşembe

Demirle 9.gün

Dün gece göbeğimiz düştü.Nihayet rahatladık.Göbeğini evde saklamayı düşünüyorum.Kimi inanışa göre bazı yerlere gömerler ya,ben eve bağlı olsun diye evde saklayacağım.Annem bizimkileri hala evde saklıyor.Eve bağlı olsunlar demiş.Aynı şekilde ben de öyle diyorum.


Bunlar da öyle bir inanış işte.Her şeyi boş verin de en güzeli kucağınıza alıp mis kokusunu içinize çekince sarılır gibi kollarını iki omzunuza bırakınca dünya duruyor ya ben başka bir şey demek istemiyorum...

20 Ekim 2010 Çarşamba

Demirle 8.gün

Hani hep diyordum ya ben çok sakinim diye.
Ne oldu benim sakin halime?Annelik moduna girdim gireli bir panik,aman bir şey mi oldu,aman yanlış bir şey mi yapıyorum modundayım.
Geçen gece babası ile altını temizliyoruz bizim miniğin ben panik halinde koşturuyorum.Sevgili  ne oldu sana iyice acemi davranıyorsun dedi bana.Acemiyiz zaten gerçek bu tabi.Islak  pamukla altını temizlerken oğluşumun üstünü de ıslattım,üstünü değiştirdik.Sahi ne oldu benim sakin halime?
Bu sabahta emzirme,uyutma,altını kontrol etme aralarında manyaklaşmış durumdaydım.Erkek bebeklerin altını temizlerken fıskıye durumlarına dikkat etmek gerekmiş demek ki.Yine  ıslattım oğlumun üstünü.Beceriksiz anne miyim moduna girdim bu seferde.
Dün emzirirken de burnundan süt gelince panik oldum.Yanımızda da kalan insanlar var Allahtan.Babaanne ve halası burada oğlumun.Tabi herşeyle onlar ilgilenince ben yalnız kaldığımda hala bir acemilik halindeyim.

Geçer değil mi bu hallerim?

Bu arada siz siz olun yeni doğum yapmış kadına saçlarına da bir şekil ver,kuaföre git hayatım demeyin.Sevgili bu yorumu yaparken gecenin bir vaktiydi ve saçlarım tepemde dikilmişti.

Tüm bunların dışında küçük meleğimin yüzüne bakıca herşey silinip gidiyor.Hele de emzirirken gülmesi,onu izlemek sırt ağrılarımı geçiriyor.
Doğru emzime şeklini bulana kadar epey uğraşacağım.Bel problemim de olduğu için iyice zorlanıyorum.Neyse zamanla geçecek bunlar.Daha ameliyat ağrılarım geçmedi.

Demir uyanmak üzere,oğluma bakmam gerek...

19 Ekim 2010 Salı

Demir 1 haftalık

Günleri sayarken bir anda 1 haftalık oldu Demir bebek.

Geçen hafta bugün hastanede ayılmaya çalışıyordum.Sabah 9 gibi hastanedeydik.Anneannesi,babaannesi,halası ve babası ile hastaneye adımımız attık ki küçük teyzem bizden önce gelmiş bizi bekliyordu.Giriş işlemlerinden sonra odaya alındık.Hazırlıklar başladı.Heyecan saat yaklaştıkça arttı.Doktorumuz trafiğe takıldı.Doktor da gelince heyecan iyice arttı.Doktorumuzun gözünden da kaçmadı.Seni fazla heyecanlı gördüm dedi bana.Sonra geldiler aldılar beni.Babası arkadaşları ile dışarıda görüşürken benim çıktığımı görmedi.O arada ben de seslendim falan epey şenlikli bir çıkış oldu.O arada büyük teyzem,eniştem,kuzenim koridorda beni karşıladı.Öylece doğumhane yolunu aldık.Sonrası zaten bilenler bilir.İnanılmaz soğuk,anestezi uzmanı sakin sakin beni en huzurlu yerime gönderdi.Uyandığımda soğuk ve acıyı hissediyordum.

Odaya geldiğim anları tam hatırlayamasamda oğlumu aldığımda tüm acılar her şey silindi.Şaşkınlık içinde oğlumu kucağıma aldım.Çok çok farklı bir duygu tarifi olmayacak kadar.

Ziyaretçilerimiz gelip gittikçe,konuştukça daha çok ayılmış oldum.

Gelenler,arayanlar bizi çok çok memnun etti.Herkese tekrar tekrar teşekkür ederim.

Eve gelince ilk akşamlar çok zorlandık.Emzikle kandırmaya çalışıyoruz akşamları.Ama uyu,uyan,yat,kalk adapte olmaya çalışıyoruz.Gündüzleri uykudayız çoğunlukla.Tabi bu değişecektir tahmin ediyorum ilerleyen günlerde.

Şimdilik bu kadar,uyanmaya başladı benim minik kelebeğim,uğur böceğim..

18 Ekim 2010 Pazartesi

Demirle 6.gün


Yazacak,söyleyecek çok şey var.Fakat zaman kısıtlı.Yanımızda olan arayan,soran,ziyaret eden herkese çok çok teşekkür ederiz.O kadar memnun olduk ki..

Biz çok şükür iyiyiz.
Yeni dünyamızda,yeni hayatımızla,sizlere kucak dolusu sevgiler gönderiyoruz.
Demiştim ya benim öykümün değiştiği yerde oğlumun öyküsü başlayacak diye..
Yeni öykülerde görüşmek üzere...


11 Ekim 2010 Pazartesi

1 gün kala


Aylar var derken,haftalar var derken,günler var derken saya saya günleri bitirdik.

Hala yarın olacağına inanamıyorum.Yarın sabah 11 de doğuma gireceğim.

Bizimle birlikte günleri sayan,heyecanlanan,sevincimize ortak olan ayrıca ortak olacaklara binlerce teşekkür ediyoruz oğlumla beraber.

Dualarınızı bizden eksik etmeyin...





10 Ekim 2010 Pazar

2 gün kala


Sabah elimi karnıma koyduğumda minik yürek atışlarını dinledim minik oğlum.Yüreğim sanki avuçlarımda gibi.

Her annenin avuçlarında gibi değil midir yavrusunun minik yüreği.Onu bir ömür boyu kendi avuçlarında taşımak ister.Tüm kötülüklerden,tüm yanlışlardan,tüm ayrılıklardan,tüm kırgınlıklardan korumak ister.Ama o yürek hep kendi yolunda uçmak ister.Anne ise hep korumak istediği yürekle kilometrelerce uzakta olsa bile birlikte atar.Hayat anneye imkan sunmaz ki o yürek hep avuçlarında olsun.Dualarıyla yavrusuna uzanmak ister böyle zamanlarda da.

Biraz uzaklara mı gittik bebeğim bugün.Daha o günlere çok var der gibisin kıpırtılarınla.Ama zaman öyle çabuk geçiyor ki bebeğim aynaya baktığımda son günlerim olmasına rağmen hamile olmama bile inanamıyorum çoğu zaman.Ne zaman büyüdüm ne zaman evlendim ne zaman çocuğum olacak diyorum.

Çünkü yürek yaşlanmıyor oğlum.Hani ben hala 20 li yaşlarımın başlarında hatta 18 imde gibi hissediyorum bazen.

Hatalar yapar mıyım?Senin yüreğini kırar mıyım diye endişeleniyorum bazen.Doğru bir insan olman için elimden geleni yapacağım.

Canım oğlum bir yandan da hissediyorum her şey güzel olacak!Güzel,yorucu,eğlenceli bir yolculuğumuz olacak seninle!


Annen hiç uçurtma uçuramadı mink oğlum.Hep yapılacaklar listemde yer aldı yıllardır.Şimdi seninle yapılacaklar listeme aldım.Günün birinde minik ellerini avucuma alıp,koşarak birlikte uçurtma uçuracağız inşallah.Diyorum ya eğlenecek çok şeyimiz olacak...

9 Ekim 2010 Cumartesi

3 gün kala

3 gün kaldı derken bile inanmıyorum şu an.
3 gündür de 15 dakikada bir uyanıp saate bakıyorum.
Gününü bilmek bu yüzden daha fena heyecana yol açıyormuş.

Ameliyat konusunda heyecanım yok canım oğlum.Annen ameliyat konusunda tecrübeli.Ama heyecan ameliyathaneye girip 2 kişi çıkma durumunda.
Annelik heyecanı,anne olma durumu.Herkesi dinlerken,okurken acaba abartı mı dedirten durumun hamilelik sürecinde gerçek olduğunu anlamaya başladım.Bir de kucağına aldığında göreceksin diyorlar ya ben o kısmı merakla bekliyorum.Hayırlısı ile kucağıma almak için dualar ediyorum.
Söyleyecek çok sözüm var sana oğlum,zamana bıraktım bazılarını da.

Hamile olma durumunu da özleyeceğim belki.Çünkü herkes tarafından bir öncelik veriliyor her konuda hamile kişisine.Tabi ilk aylarımı saymıyorum çok zordu.

Ama annelik..

5 Ekim 2010 Salı

7 gün kala


Rüyalarımda zaman zaman bazı bebekler gördüm.Bilinçaltımdan kaynaklanan bebekler olduğunu düşünüyorum çoğunun.Hepsi farklı farklı.Hani gerçek seni görürüm diye umut etmedim değil.Annenin rüyaları bazen çıkar oğlum.Ama türlü türlü bebek rüyasından hiçbirinin sen olmadığını biliyorum.Babansa neredeyse her akşam seni görüyor.O da her defasında farklı bebekler görüyor.Hele son günlerde rüyalarında daha çok sen varsın.
Hamile olan arkadaşım bebeği kime benzeyecek diye merak ederken aman kime benzeyecek canım ya sana ya da eşine işte diyordum.Ama öyle olmuyormuş canım oğlum insan çok merak ediyormuş gerçekten.Tabi ki öncelik sağlıklı olman ve sağlıkla doğman önemli olan.
Hayallerimde hep varsın işte!Hele ilk aylarda zor günler geçirirken hep aklıma seni getirdim.Sinir bozucu kusma nöbetlerimden yatağa döndüğümde hep senin hayalini kurdum.Seni gezmeye götürdüğümüz,vakit geçirdiğimiz daha neler neler.Öyle güç veriyordu ki bu hayaller,beni kendime getiriyordu.Uyumak da zorlanayım hala seni düşünüyorum.Son günlerde inan uyumak çok zor.Gece 3-4 kere uyanıyorum.Sonrasında uyumak da zor oluyor.Senli hayallerle yeniden uykuya dalmaya çalışıyorum.

Bu heyecan hayatımda yaşadığım hiçbir şeye benzemiyor.Allah nerede isteyen varsa gönlüne göre versin.

4 Ekim 2010 Pazartesi

8 gün kala

Babanla ben ilkbahar çocuğuyuz.Sen ise bir sonbahar çocuğu olacaksın.Sonbahar  hüzün mevsimi gibi görünür ama yıllardan geriye baktığımda güzel başlangıçlara sebep olduğunu görüyorum.Babanla bir sonbahar günü tanıştık mesela.Seninle de bir sonbahar günü tanışmış olacağız.Daha da anlamlı olacak sonbahar bizim için.
Keyifli olmanı,huzurlu olmanı isterim bebeğim her zaman.Annenin hayatta en çok önem verdiği şeylerden biri huzurdur canım oğlum.O yüzden isterim ki huzurun bozulmadan,bol neşe ile en önemlisi sağlıkla büyümen.
Sessiz oturduğunuz,kafanıza göre takıldığınız günler artık geride kalacak diyor anneannen.Annen kitaplarına,dergilerine ve izlediği yabancı dizilerine gömülmeyi çok seviyor.Baban da bilgisayarının başında oyununa gömülmeyi seviyor.Biz biliyoruz ki artık bunları yapamayacağız.Başka bir sebep bunları yapmamızdan alıkoysa hayıflanırdık.Ama şimdi farklı dizileri izlemektense seni uyurken izleyeceğim günleri hayal ediyorum.Gerçi sen uyurken ev içinde koştururum kimi zaman.Sen iyi ol,sağlıkla,neşe ile büyü.Büyürken bizi de büyüt.Sen gelince hayatta hiç almadığımız sıfatları alacağız adımızın yerine.Anne baba olacağız.Sevgiliydik,eş olduk birbirimiz için,evlat olduk anne babalarımız için ve daha bir sürü şey.Ama bilemediğimiz ancak yaşayarak anlayabileceğimiz yeni olgular içine gireceğiz.Anne,baba olmak.Korkutuyor mu bizi?Yalan söyleyemem sana minik oğlum.Bazen korkuyoruz.Ama öğreneceğiz,sen öğreteceksin.İşte diyorum ya sen büyürken bizi de büyüteceksin.

3 Ekim 2010 Pazar

9 gün kala

Son dakikalarda eksiğimiz var mı diyerek alınacaklarını da aldık.Tek eksiğimiz sen kaldın canım oğlum.
Çok heyecanlıyız.Sabahları erkenden uyanıyoruz.Uyku şimdiden yok.Bazen gecenin bir vakti uyanıyorum,hayal kurarken buluyorum kendimi.
Zorluklar olacaktır mutlaka,uykusuz geceler,zorlayacak eminim.Bunlar da bir geçiş dönemi diyeceğiz.Alışacağız birbirimize.
Bu pazar günümüz babanla son sakin sakin takıldığımız pazar günü olacak sanırım.Haftaya babaannen ve halanlar gelecek.Sonraki pazarlar zaten senli günler başlayacak.
Sen de sabırsızsın biliyorum.Yerin de dar geliyor sanki.Söylediklerime cevap verir gibisin tekmelerinle.

Çok çok az kaldı...